ORTADOĞU
Giriş Tarihi : 07-12-2024 11:58

Suriye'deki son gelişmeler: Muhalif militanlar Humus'ta ilerliyor, Münbiç'e SMO harekatı başladı

Suriye'deki son gelişmeler: Muhalif militanlar Humus'ta ilerliyor, Münbiç'e SMO harekatı başladı

Muhaliflerin Humus'un iç kesimlerine farklı noktalardan girmeye çalıştığı aktarıldı. Diğer yandan Suriye Milli Ordusu (SMO), YPG ağırlıklı SDF'nin yönettiği Münbiç'e operasyon başlattı.

Suriye'deki muhaliflerin yıllar sonra, 27 Kasım Çarşamba günü sabahı Beşar Esad'a karşı başlattığı sürpriz saldırı sonrası Heyet Tahrir Şam (HTŞ) örgütünün Humus'un iç kesimlerine ilerlediği, ülkenin kuzeydoğusundaki Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) Deyrizor'u ele geçirdiği, güneydeki grupların ayaklandığı iddia edildi. Diğer yandan, Türkiye'nin de desteklediği Suriye Milii Ordusu'nun (SMO), SDG yönetiminde olan Münbiç'e harekat başlattığı belirtildi.

Anadolu Ajansı'nda (AA) yer alan bir haberde, Esad karşıtı grupların Humus'ta Rasten ve Telbise ilçe merkezlerinde kontrolü sağladığı, kent merkezinin batısındaki Vaer Mahallesi'ne girdikleri ve kent merkezlerinin iç kısmına ilerleyişlerinin sürdüğü aktarıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Suriye'nin geleceğini birlikte belirlemek" üzere Beşar Esad'a çağrıda bulunduğunu ancak "olumlu bir cevap" alamadığını belirtti.

Cuma namazı sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan, muhalif militanların ilerleyişiyle ilgili İdlib, Hama, Humus'tan sonra hedeflerinin Şam olduğunu söyledi.

Erdoğan, "Esed'e bir çağrımız olmuştu, 'Gel Suriye'nin geleceğini birlikte belirleyelim' demiştik. Ne yazık ki bu işte olumlu bir cevap alamadık. Şu an itibarıyla İdlib'den sonra Hama Humus muhaliflerin elinde. Şam'a doğru bir ilerleyiş söz konusu," dedi.

ABD destekli grup: Suriye Özgür Ordusu

Yine AA'nın yerel kaynaklara dayandırdığı son gelişmeye göre, Irak-Ürdün-Suriye üçgeninde yer alan Tenef üssünde, ABD destekli olduğu belirtilen Suriye Özgür Ordusu'nun Humus'un doğu kırsalında, Şam ordusuna karşı ilerleme kaydettiği ileri sürüldü.

Türkiye destekli SMO'nun eski adı olan Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) ismen çağrıştırsa da farklı bir grup olarak bölgede faaliyet gösterdiği belirtiliyor. ABD'nin lojistik destek sağladığı bu yapının, an itibarıyla Humus'a bağlı Tedmur'da, Şam ordusu ile çatıştığı kaydedildi.

Muhalif grupların baskısını artırmasıyla Beşar Esad'a bağlı güçlerin Suriye'nin batısına kaydırıldığı, Şam ordusunun ihtiyaç duyduğu birlikleri toparlamaya çalıştığı iddia edildi.

SDG, Deyrizor'da

Öte yandan Demokratik Birlik Partisi'nin (Partiya Yekitiya Demokrat - PYD) silahlı kolu olan Halk Koruma Birlikleri'nin (Yekineyen Parastina Gel - YPG) hakim konumda olduğu Suriye Demokratik Güçleri'nin (SDG) ülkenin doğusundaki Deyrizor'u ele geçirdiği iddia edildi.

Suriye devlet medyasında ise, Deyrizor'da yaşananlara ilişkin yapılan haberlerde, “Deyrizor askeri havaalanı, Fırat'ın doğusundaki yedi köy ve El Bukemal kentindeki bölgelerin herhangi bir gruba teslim edilmediği," ve ayrıca, “Suriye ordusu, Deyrizor ve kırsalının tamamında, Fırat'ın doğusunda ve batısında ve yedi köyde konuşlanmaya devam etmektedir ve hiçbir noktadan geri çekilme olmamıştır,” ifadeleri kullanıldı.

Diğer taraftan Anadolu Ajansı'nda yer alan haberde, Deyrizor'a bağlı Murrat, Haşşam, Mazlum, Tabiyye, Hüseyiniyye, Salihiyye ve Hatla köylerinden çekilen ordu güçlerinin, ülkenin batısına kaydırıldığı vurgulandı.

Ayrıca, Deyrizor Askeri Havaalanı ile Suriye ile Irak arasındaki Kaim Sınır Kapısı'nında SDG tarafından ele geçirildiği belirtildi. Haberde söz konusu sınır kapısının İran destekli grupların Suriye'ye geçişlerinin yanı sıra sınıra mühimmat ve silah sevkiyatı için kullanıldığı kaydedildi.

Türkiye, güney komşusu Suriye’nin kuzeyinde bulunan Suriye Demokratik Güçleri (SDG) çatısı altındaki en faal ve hakim konumdaki silahlı örgüt Halk Savunma Birlikleri’ni (YPG), Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) Suriye kolu olarak tanıyor.

28 Kasım 1978’de Diyarbakır’ın Lice ilçesinde kurulan PKK, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri (ABD), İngiltere, Fransa, Türkiye ve pek çok başka devlet tarafından terör örgütü kabul ediliyor.

İran-Irak-Suriye zirvesi

Ülkede bu gelişmeler yaşanırken, İran, Irak ve Suriye dışişleri bakanları, Bağdat'ta ortak basın toplantısı düzenledi. Burada Suriye'nin toprak bütünlüğüne atıf yapılırken, "Suriye'de yaşananlar ülkeyi bölmeyi amaçlıyor" denildi.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi, "Kendi ülkemizi korumak istiyorsak Suriye'yi savunmalıyız,” diye konuşurken, Irak Dışişleri Bakanı Fuad Hüseyin, “Irak'ı savaş ve saldırılardan uzak tutmak istiyoruz. Suriye'deki gelişmeleri görüşmek üzere bazı ülkelere Bağdat'ta toplantı düzenleme önerisi sunmaya hazırlanıyoruz. Bölge ülke temsilcileriyle diplomatik görüşmeler devam edeceğiz," dedi.

Suriye Dışişleri Bakanı Bessam Sabbağ ise, terörle mücadelede daha fazla desteğe ihtiyaçları olduğunu dile getirdi. Basın toplantısında bahsedilen 'diplomatik görüşmelere' Türkiye'nin ve Arap Birliği'nin çağrılacağı da vurgulandı.

Buna ek olarak Türkiye, İran ve Rusya dışişleri bakanlarının Cumartesi günü Katar'ın başkenti Doha'da gerçekleşecek 22. Doha Forumu vesilesiyle bir araya gelerek Suriye'de muhalif güçlerin hızlı ilerleyişi konusunda görüşeceği öğrenildi.

Reuters'a konuşan bir Türk yetkili, üç bakanın katılacağı forumda Astana Süreci çerçevesinde bir araya gelmesinin beklendiğini belirtti.

Suriye'de barışı konu edinen Astana toplantıları kapsamında Suriye'nin geleceği konusunda üçlü formatta düzenli görüşmeler gerçekleştiriliyor.

NATO üyesi olan Türkiye, Suriye'deki siyasi ve silahlı muhalefeti desteklerken, Rusya ve İran ise Esad'a destek veriyor.

Dera'da çatışmalar

Yine Suriye'nin güneyindeki Dera ilinde, Şam ordusunun 8. Tümeni'ndeki askerlerin, Suveyda ve Kuneytra illerindeki muhaliflerle "Güneydeki Operasyonların Odası"nı kurduğu kaydedildi.

Oda'dan yapılan açıklamada "birlik ve beraberlik" mesajı verilirken, ülkenin güney sınırlarının kontrol altına alınarak güvenliğin ve istikrarın sağlanacağı vurgulandı.

"Onur ve medeni bir devletin inşasında Suriye halkının kararına saygı gösterilmesi" çağrısı yapılan açıklamada, Suriye askerlerinden ordudan ayrılmaları talep edildi. Açıklamada, hedefin Şam'a ilerlemek olduğu kaydedildi.

Anadolu Ajansı'nın yerel kaynaklara dayandırdığı haberinde, Güneydeki Operasyonların Odası grubunun Dera il merkezi ve çevresindeki ilçelerde sabah saatlerinden bu yana Şam güçleriyle çatıştığı, Busra Harir, Casim, Hirak ve Tafas ilçeleri, Semlin, Sura ve Miseyfre beldeleri, Gariyye Şarkiyye, Karak, Nahte, Cize ve Üm Veled köyleri ve il merkezindeki Dera Beled Mahallesi'ni ele geçirdikleri belirtildi.

Dürzi gruplar ayaklandı

Ayrıca Dürzilerin yaşadığı Suveyda ilindeki grupların, Şam ordusuna kenti terk etmeleri için bildirimde bulundukları söyleniyor.

Suriye'de yaşanan gelişmeler üzerine Rusya, büyükelçilik ve konsoloslukların çalışmaya devam ettiğini açıklarken, "Zorlaşan askeri ve siyasi durum nedeniyle Suriye'deki Rus vatandaşlarına mevcut havaalanları üzerinden ticari uçak seferleriyle ülkeden ayrılma imkanına sahip olduklarını anımsatırız." ifadesine yer verdi.

Lübnan sınır kapılarını kapattı

Lübnan Genel Güvenlik Müdürlüğü tarafından cuma günü yapılan açıklamada, başkent Beyrut ile Suriye’nin başkenti Şam’ı bağlayan ana geçiş noktası dışında, tüm kara sınır kapılarının kapatıldığı duyuruldu.

Sınır geçişlerinden sorumlu güvenlik kurumunun kararı, İsrail’in kuzey Lübnan’daki Suriye sınırındaki Arida sınır kapısını vurduğu hava saldırısından saatler sonra geldi. Bu kapı, birkaç gün önce yeniden açılmıştı.

İsrail ordusu ise, savaş uçaklarının Lübnan ve Suriye arasındaki sınır kapısını vurduğunu ve buranın Hizbullah’a mühimmat transferi için kullanıldığını bildirdi.

Ürdün'den Lübnan'a benzer adım

Associated Press'e (AP) göre, güneydeki muhalif militanların, Ürdün sınırındaki ana güzergahı ele geçirdiği ve Suriye yetkililerinin buradan ayrılmak zorunda kaldığı söylenildi.

Ürdün İçişleri Bakanı al-Frayeh, kısa süre sonra Suriye ile olan Naseeb sınır kapısının güvenlik nedeniyle kapatıldığını duyurdu.

Muhalifler, sınır kapısının önünde çektikleri videoları çevrimiçi platformlarda yayınladı.

İsrail'den takviye

İsrail Savunma Kuvvetleri tarafından cuma günü yapılan açıklamada, yeniden alevlenen Suriye iç savaşı nedeniyle Golan Tepeleri ve Suriye sınırı yakınlarındaki kuvvetlerin güçlendirileceği belirtildi.

“Gelişmeleri izliyoruz ve hem savunma hem de saldırı senaryolarına hazırlıklıyız” denildi.

13 yıllık iç savaşın ardından Suriye'deki isyancılar, kuzeyden başlayarak ülkenin orta kısımlarındaki şehirlerine doğru ilerliyor.

ABD merkezli Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde Cuma günü Isabel Coles imzasıyla yayınlanan bir haberde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın "Türkiye'den devreye girip muhalif militanları durdurmasını istediği" belirtildi.

Haberde ayrıca Esad'ın Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Ürdün, Mısır ve Irak'tan da silah ve istihbarat konularında destek istediği ancak bu isteğinin reddedildiği öne sürüldü.

WSJ'nin haberinde bunlara ek olarak Mısırlı ve Ürdünlü yetkililerin Esad'a yurtdışına çıkmasını tavsiye ettiği de iddia edildi.

Middle East Institute'tan siyaset bilimci ve kendisi de bir WSJ yazarı olan Firas Maksad ise X hesabında yaptığı bir paylaşımda görüştüğü Ürdünlü yetkililerin bu iddiayı reddettiğini belirtti.

Heyet Tahrir eş-Şam (HTŞ) lideri Muhammed Colani, CNN International'a Perşembe günü verdiği bir mülakatta Suriye hükümetinin muhalif militanlara yenilmesi halinde "Türkiye'deki mültecilerin çoğunun muhtemelen ülkelerine geri döneceğini" söyledi.

"Özgürleştirilmiş bölgelerin rehabilitasyonuyla birlikte insanlar evlerine dönecektir" diyen Colani, "Türkiye'deki mültecilerin pek çoğu muhtemelen dönecektir, aynı zamanda Lübnan ve Ürdün'dekiler de" diye ekledi.

HTŞ lideri ayrıca "Hedeflerden bahsettiğimizde, devrimin hedefi rejimi devirmek olmaya devam ediyor. Bu hedefi yerine getirmek için mevcut tüm araçları kullanmak hakkımız" ifadelerini kullandı.

"İranlılar, zaman kazanarak rejimi yeniden canlandırmaya teşebbüs etti; sonrasında Ruslar da onu desteklemeye çalıştı. Ama gerçek hâlâ şu ki, rejim ölü."

Ne olmuştu?

Suriye'de sekiz yıl aradan sonra 27 Kasım sabahı erken saatlerde Halep ilinin batı kırsalında bir şok saldırısı başlatan muhalif militanların, Beşar Esad hükümeti güçleriyle çatışmaları sürüyor.

O zamandan beri Halep'in batı kırsalından merkeze doğru ilerleyen militanlar, yol boyunca onlarca köy ve kasabanın kontrolünü ele geçirirken, 29 Kasım gecesi Halep'in merkezi de dahil olmak üzere büyük kısmını aldıklarını ileri sürdü.

Aynı zamanda İdlib'in de stratejik öneme sahip Serakib ilçesinin kontrolünün muhaliflerin eline geçtiği belirtiliyor. Esad güçleri, Şam-Halep bağlantısını sağlayan M4 karayolu ile Lazkiye'den Halep'e uzanan M5 karayolunun birleştiği noktada yer alan ilçeden çekilme kararı aldı.

Muhalifler, bu kilit noktayı alarak, Suriye yönetiminin lojistiğini engellemeyi ve önceki saldırılarda kaybedilen toprakları geri almayı amaçlıyor. Anadolu Ajansı'na (AA) göre muhalif militanlar şu anda Halep ve İdlib'de yaklaşık 70 yeri kontrol ediyor.

Halep, 2016'da Suriye hükümet güçlerinin Rusya, İran ve müttefiklerinin desteğiyle zorlu bir harekata girişmesinin ardından muhalifleri doğu mahallelerinden çıkarmasından bu yana çatışmaya sahne olmamıştı.

Son dönemdeki HTŞ liderliğindeki muhalif grupların son yıllardaki en büyük ilerlemesi oldu. Aynı zamanda hükümet güçlerinin daha önce muhaliflerin kontrolündeki bölgeleri ele geçirdiği 2020'den bu yana Kuzeybatı Suriye'deki en yoğun çatışma niteliğinde.

ABD, Kanada, İngiltere ve Türkiye, HTŞ'yi "terör örgütü" olarak tanıyor.

euronews

LMLM

LM