Avrupa
Giriş Tarihi : 11-12-2024 11:05

ΑB Dış Politika Şefi Kallas'tan, Suriye uyarısı

ΑB Dış Politika Şefi Kallas'tan, Suriye uyarısı

AB Dış Politika Şefi Kallas, Suriye'deki muhalif militan grupların ilk uygulamaları hakkında 'iyi' yorumunu yaparken, bir hüküm vermek için ise 'çok erken' olduğunu belirtti.

Avrupa Birliği'nin (AB) dış politika şefi Kaja Kallas, Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından Suriye'de devam eden iktidar değişiminin karşıt gruplar arasında 'intikam' ve 'misillemeye' dönüşmemesi gerektiğini belirterek, azınlıkların ve din özgürlüğünün korunması çağrısında bulundu.

Kallas, Salı akşamı Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi'nin özel oturumunda yaptığı konuşmada "Bu büyük bir endişe kaynağı çünkü Suriye'de çok sayıda farklı grup olduğunu biliyoruz" dedi.

"Bunun doğru yönde ilerleyip ilerlemediğini görmek için önümüzdeki haftalar kesinlikle çok önemli," diye ekledi.

Hafta sonu yaşanan son gelişmelerden bu yana ilk kez kameralar karşısına geçen Kallas, Suriye halkını "tarihi başarılarından" dolayı överken, geçiş sürecinin savaştan zarar gören ülkeye ve tüm Orta Doğu'ya "büyük zorluklar" yaratacağı öngörüsünde bulundu.

Bu ayın başlarında göreve başlayan dış politika şefi, özellikle mezhepsel şiddet, aşırılık, radikalleşme, "dinin silah haline getirilmesi" ve terörizm gibi süregelen risklere dikkat çekerek "tüm bunların önüne geçilmesi gerektiğini" söyledi.

"Irak, Libya ve Afganistan'daki korkunç senaryoların tekrarlanmasından kaçınmalıyız," dedi.

"İkincisi, birçok azınlık grubu da dahil olmak üzere tüm Suriyelilerin hakları korunmalı. Üçüncüsü, Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak ve bağımsızlığına, egemenliğine ve devlet kurumlarına saygı göstermek hayati önem taşımakta," ifadelerini kullandı.

Esad'ın diktatörlük rejimini deviren saldırıya öncülük eden ve kendilerini yeni siyasi dönemin önde gelen aktörlerinden biri olarak konumlandıran muhalif grup Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ile angajman konusunda ise Kallas, "bazı ilerlemeler kaydedildiğini" de kabul etti.

"Şam Kurtuluş Heyeti" anlamına gelen HTŞ, 2016 yılında bağlarını koparmadan önce El Kaide'ye sadakatını ilan eden militan bir grup.

Ebu Muhammed el-Colani liderliğindeki grup daha fazla meşruiyet kazanmaya ve çoğulculuğu teşvik etmeye çalışsa da küfür ve zina nedeniyle infaz iddiaları da dahil olmak üzere çeşitli insan hakları ihlalleri suçlamalarıyla boğuşuyor.

Hassas dengenin farkında olan Kallas, HTŞ'nin "sözleriyle değil eylemleriyle" yargılanacağını söyledi ve bir hüküm vermek için "çok erken" olduğu uyarısında bulundu.

Kallas milletvekillerine yaptığı açıklamada "İlk sinyaller iyi ancak elimizde kesin bir bilgi olmadan herhangi bir anlaşmaya varmak için acele etmeyeceğiz. Suriye'de normalleşmeye yardımcı olmak için bölgesel aktörler ve tüm uluslararası aktörlerle yakın temas halinde olmamız önemli," dedi.

Terörist tanımlaması nedeniyle AB yetkilileri HTŞ temsilcileriyle doğrudan temas kuramıyor.

Örneğin Amerika Birleşik Devletleri, Suriye politikasına ilişkin mesajlarını iletmede Türkiye'ye güveniyor. Kallas, kendilerinin de aynı uygulamaya başvurup başvurmayacaklarına ilişkin bir yorum yapmadı.

Kallas ayrıca son günlerde Fas, Lübnan, İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki bürokratlarla temas halindeydi.

AP milletvekilleri tarafından yöneltilen ve cevapsız kalan bir diğer soru ise AB'nin Esad rejimine karşı uyguladığı ve silah, petrol, teknoloji ve mali işlemlere yönelik kısıtlamaları içeren çoklu yaptırımların hızlı bir şekilde gözden geçirilip geçirilmeyeceğiydi.

Liberal görüşlü milletvekili Barry Andrews, yaptırımlar kapsamında insani yardım akışını sağlayan muafiyetin ilk adım olarak genişletilmesi gerektiğini öne sürdü.

Bir saat süren oturumda Kallas, Suriye'nin Esad sonrası dönemde kalkınmasının ve yeni bir iç savaş ya da mülteci krizine sürüklenmemesinin AB ve Arap Birliği de dahil olmak üzere "herkesin menfaatine" olduğunu vurguladı.

euronews

LMLM

LM