AB, kısa süre önce İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Ortaklık Anlaşması’ndaki insan hakları maddesini ihlal ettiğini tespit etti.
Avrupa Birliği’nin dış politika şefi, İsrail’in AB-İsrail Ortaklık Anlaşması’nı ihlal etmesine karşı nasıl bir yol izleneceği konusunda beş farklı seçeneği gelecek hafta üye ülkelere sunacak. Konuya yakın çok sayıda AB kaynağı bu bilgiyi Euronews’e doğruladı.
AB, kısa süre önce İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki insan hakları ihlalleri nedeniyle Ortaklık Anlaşması’ndaki insan hakları maddesini ihlal ettiğini tespit etti.
Euronews’e konuşan kaynaklar, AB dış politika şefinin bu beş seçeneği önümüzdeki hafta yapılacak Dış İlişkiler Konseyi toplantısından önce, Çarşamba günü üye devletlere sunacağını belirtti.
Seçenekler arasında, Ortaklık Anlaşması’nın tamamen ya da kısmen askıya alınması, İsrailli hükümet yetkilileri, askerî yetkililer ya da radikal yerleşimciler gibi bireylere yönelik yaptırımlar, ticaret önlemleri, silah ambargosu veya Horizon Europe gibi bilimsel işbirliği programlarının askıya alınması da yer alıyor.
Ancak kaynaklar, üye ülkeler arasında bu konuda derin görüş ayrılıkları olduğunu ve bu nedenle bu seçeneklerden herhangi biri üzerinde anlaşmaya varmanın pek mümkün görünmediğini ifade ediyor.
AB kuralları gereği, izlenecek yolun türüne göre kararların ya oy birliğiyle ya da nitelikli çoğunlukla alınması gerekiyor.
AB, İsrail’in Gazze ve Batı Şeria’daki askerî operasyonları ve bölgedeki kuşatma altında yaşayan halka gıda, yakıt, su ve temel tıbbi malzemeleri engellemesi sonrası, Mayıs ayında Ortaklık Anlaşması’nı gözden geçirme kararı almıştı.
Ancak Tel Aviv’in geçen ay İran’a saldırılar düzenlemesinin ardından ve Gazze’de bir ateşkes ihtimalinin belirmesiyle, Avrupa’da İsrail’e karşı adım atma isteği daha da azaldı.
'İmkânsız bir girişim' olarak görülüyor
Sekiz sayfalık incelemede İsrail’in insan hakları ihlallerine ayrıntılı şekilde yer verilmiş olmasına rağmen, 27 AB lideri geçen hafta yapılan Konsey zirvesinde sadece “sahadaki gelişmeler göz önüne alınarak görüşmelere devam edilmesi” konusunda mutabık kaldı.
Ortaklık Anlaşması’nın tamamen askıya alınması için oy birliği gerektiğinden bu seçeneğin hayata geçmesi “imkânsız” olarak değerlendiriliyor. Çekya, Almanya ve Macaristan gibi ülkeler bu fikre açıkça karşı çıkıyor.
Diplomatlar ayrıca, ticaretten tamamen sorumlu olan Avrupa Komisyonu’nun, anlaşmanın ticaretle ilgili bölümlerinin kısmi olarak askıya alınmasına onay vermeyeceğini düşünüyor. Bu tür bir adım nitelikli çoğunluk oyu gerektiriyor ve birkaç büyük ülke karşı çıkarsa karar geçmiyor.
Şu anda Almanya, İsrail’e silah satışında en büyük AB ülkesi konumunda. Çoğu AB ülkesi ya silah satışını resmî olarak durdurdu ya da ciddi şekilde azalttı.
Ancak Almanya’nın yanı sıra Macaristan, Avusturya, Çekya ve muhtemelen İtalya gibi ülkelerin desteği olmadığı için resmî bir silah ambargosunun da geçmesi pek olası değil.
İsrailli bireylere yönelik yaptırımlar da oy birliği gerektiriyor ve kaynaklar, üye ülkelerin mevcut tutumu nedeniyle bunun da “imkânsız” olduğunu söylüyor.
İsrail’in Horizon Europe araştırma programından üyeliğinin askıya alınması ise sadece nitelikli çoğunluk gerektiriyor. Ancak bazı üye ülke kaynakları, şu anda AB içinde İsrail’e karşı herhangi bir adım atma yönünde “hiçbir momentum” olmadığını kabul ediyor.
Almanya Başbakanı Friedrich Merz ise İsrail’in eylemlerini eleştirerek, “Son günlerde sivillere yönelik bu kadar acı çektirilmesi artık Hamas terörizmiyle mücadele gerekçesiyle açıklanamaz,” dedi.
Ancak Euronews’e konuşan ve isminin açıklanmasını istemeyen bazı AB yetkilileri, Almanya’nın şu anda Tel Aviv’e tam destek verdiğini belirtti.
Bir üye ülkeden gelen bir AB yetkilisi ise, “Biz, sahadaki durumu iyileştirebilecek adımları değerlendirmeye açığız — ama bu önerilerin bunu sağlayacağına inanmıyoruz,” dedi.
euronews