Yunanistan
Giriş Tarihi : 25-06-2023 01:47   Güncelleme : 25-06-2023 01:54

Seçim öncesi sol partilerin ve özellikle Syriza'nın kimlik krizi

Sol partiler krizde. Muhalefet partileri birbirleriyle mücadele ederken, muhafazakâr hükümet güçleniyor. Bugün yapılacak ikinci tur seçimlerden Başbakan Mitsotakis’in zaferle çıkması kuvvetle muhtemel.

Seçim öncesi sol partilerin ve özellikle Syriza'nın kimlik krizi

Yunanistan'da sol partiler açısından işler yolunda gitmiyor. Sol muhalefet, 21 Mayıs'ta yapılan parlamento seçimlerinde, muhafazakâr iktidara karşı büyük hayal kırıklığına uğradı. Yeni Demokrasi (Nea Dimokratia) lideri Kiryakos Mitsotakis, dört yıllık başbakanlığı boyunca yaşanan pek çok skandala rağmen, oy oranını yaklaşık bir puan artırarak yüzde 40'ın üzerine çıktı.

Muhalefet lideri Aleksis Tsipras liderliğindeki sol ittifak Syriza ise 2019 seçimlerine kıyasla yüzde 30'dan yüzde 20'lere geriledi. Önceki parlamentoda dokuz sandalyeye sahip olan eski yol arkadaşı ve şimdiki rakibi Yanis Varoufakis de Mera25 partisiyle hezimete uğradı. Varoufakis, 21 Mayıs seçimlerinde yüzde 3'lük barajı aşamayarak parlamento dışı kaldı.

Sol ittifak çöktü

5 Temmuz 2015'te yapılan referandum, bugün pek çok Yunanlı için hâlâ hazmedilmemiş bir şok etkisi yapmış ve Syriza içinde derin bir çatlağa yol açmıştı. Dönemin Maliye Bakanı Yanis Varoufakis de dahil olmak üzere, önde gelen isimler partiden istifa etti. Sol ittifakı kurtarmaya yönelik tüm girişimler başarısız oldu. Ağustos 2015'te Tsipras, hükümet başkanlığından istifa etti ve erken seçime gidildi. Syriza'nın seçimi tekrar kazanmasına ve Tsipras'ın Temmuz 2019'a kadar başbakan olarak görev yapmasına rağmen, Yunanistan'da solda yaşanan bölünme bugün bile hâlâ etkisini gösteriyor.

Tsipras'ın bu yılki seçim kampanyasında bahsettiği "büyük sol ittifakın" seçmenler tarafından mantıksız bulunmasının en önemli nedeni de buydu. Zira diğer sol parti liderlerinden hiçbiri, bu ittifaka sıcak yaklaşmadı. PASOK (Panhelenik Sosyalist Hareket) lideri Nikos Androulakis için seçmenlerini Tsipras ile bir ittifaka ikna etmek zor olacaktı. Kaldı ki, PASOK zaten Yunanistan'da iyi bir imaja sahip değil. Pek çok kişi, partiyi 1980'lerde yaygın olan yolsuzluk ve yandaşlıkla ilişkilendiriyor. Bu nedenle çok sayıda PASOK seçmeni ve üyesi, 2015'ten önce Syriza'ya yöneldi. Mitsotakis hükümetinin, Androulakis'i gizli servis tarafından dinlettiği de ortaya çıkmıştı. Ancak bu olay bile PASOK'un seçmen nezdindeki desteğini artırmadı.

Tsipras'a karşı gerçek bir sol alternatif olduğunu iddia eden eski maliye bakanı ve Mera25 partisi lideri Yanis Varoufakis de Syriza ile ittifakı açıkça reddetti: "Syriza ile birlikte çalışmayacağız. Onların Yeni Demokrasi'den ne farkı var?"

Tsipras için olası tek ittifak ortağı Yunanistan Komünist Partisi (KKE) olabilir. Ancak KKE, "Yunanistan sosyalizme desteğini resmen ilan etmediği sürece" koalisyon ve hükümet oluşumlarının içinde yer almayı ilkesel olarak reddediyor.    

Güçlü hükümet- zayıf muhalefet

Atinalı siyaset bilimci Dimitris Hristopulos, Aleksis Tsipras'ın siyasi geleceği açısından son derece zayıflamış olduğunu düşünüyor: "Muhalefet liderliğine kıyasla başbakanlık görevini daha iyi yapıyordu. 21 Mayıs'taki seçimlerde gördüğümüz şey, aslında sekiz yıldır devam eden uzun bir krizin sadece belirtisiydi. Tsipras, başbakan olarak geçirdiği zor yılların ardından yönünü kaybetti. Muhafazakâr cenaha ne kadar yakın olursa siyasi açıdan ayakta kalma ihtimalinin o kadar yüksek olacağını düşündü. Ancak onun bu tutumu, Yunanistan'da geleneksel olarak güçlü olan solun artık var olmadığı hissine yol açtı."

Hristopulos, siyasi yelpazenin solundaki krizinin, demokratik sistemin temel bir bileşeni olan muhalefetin işlevi üzerinde de etkisi olacağı uyarısında bulunuyor: "Sol partiler, kişisel çatışmalar içinde kendilerini kaybederken, muhafazakâr Yeni Demokrasi'nin güçlü hükümeti, ülkenin kaderini neredeyse kontrolsüz bir şekilde tayin edebilir. Belki de sağın uzun bir süre iktidarda kalacağı bir dönemin ve otoriter yönetim benzeri, yarı-liberal çizgideki yeni bir sistemin eşiğindeyiz. Bu da hükümetin, parlamento, bağımsız kurumlar ve medya tarafından denetlenmesinin son derece zayıf olacağı anlamına gelecektir. Yunanistan böylece Orta Avrupa ülkeleri ve İtalya örneğini takip edecektir. Bu, gerçekleşmesi kuvvetle muhtemel bir senaryo."

Mitsotakis, 25 Haziran Pazar günü yapılacak ikinci tur oylamada, yeni hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşacağından emin görünüyor. Olası koalisyonları ise tümüyle ihtimal dışı bırakıyor. Eğer beklediği sonucu alamazsa, Yunan seçmenlerin, önümüzdeki ağustos ayında üçüncü kez sandık başına gitmek zorunda kalacağını medyada defalarca duyurdu.

Kaynak:DW

AdminAdmin