Trump'ın AB mallarına yönelik gümrük vergileri, ihracatı en az 85 milyar euro azaltarak en çok otomobil ve ilaç sektörlerini etkileyebilir. Almanya, Danimarka ve Orta Avrupa, resesyon risklerini artıran ve ECB'yi faiz indirimlerini değerlendirmeye zorlayan keskin bir düşüşle karşı karşıya.
Trump yönetiminin büyük çaplı ithalat vergilerini açıklamaya hazırlandığı ve "Kurtuluş Günü" olarak adlandırdığı 2 Nisan geldi. Washington, Avrupa Birliği'ni doğrudan ateş hattına yerleştirerek başlıca ticaret ortaklarına yönelik kapsamlı yeni gümrük vergilerini açıklayacak.
Son raporlar, yeni vergilerin tüm ithalatta yüzde 20'ye kadar ulaşabileceğini ve otomobillerden ilaçlara kadar geniş bir sektör yelpazesini hedef alabileceğini gösteriyor. Yasalaşması halinde bu hamle transatlantik ticaret geriliminde keskin bir tırmanışa işaret edecek ve potansiyel olarak Avrupa'nın zaten durgun olan sanayi ivmesine ağır bir darbe indirecektir.
Peki, Avrupa için ekonomik sonuçlar ne kadar şiddetli olabilir ve en çok hangi ülkeler etkilenir?
Uluslararası Ticaret Merkezi'nin (ITC) verilerine göre, 2024 yılında Avrupa Birliği ABD'ye 382 milyar euro değerinde mal ihraç etti.
ABD, AB'nin toplam dış talebinin yüzde 12'sini oluşturarak bloğun en büyük tek ihracat pazarı haline geldi.
Bu akışlara yüzde 20'lik sabit bir vergi uygulanması ihracatta 85 milyar euroluk doğrudan bir düşüşe yol açabilir. Ancak yüksek fiyatlar ABD'nin talebini düşürdüğü için dolaylı etki daha derin olabilir.
Almanya, Slovakya ve Macaristan orantısız bir darbe ile karşı karşıya
Avrupa sanayisinin geleneksel bir ayağı ve Almanya'nın ihracata dayalı modelinin bir sembolü olan otomotiv sektöründeki risk hiçbir yerde bu kadar ciddi değil. 2024 yılında AB'nin ABD'ye araç ihracatı 46,3 milyar euro'ya ulaşmıştır.
Bunlar şimdi Trump'ın yeni önlemleri kapsamında yüzde 20 ve Mart ayının başlarında açıklanan önceden var olan yüzde 25'lik vergi olmak üzere toplamda yüzde 45'e varan gümrük vergileriyle karşı karşıya kalabilir.
Bu oranla, yeni vergiler Avrupa araçlarını Amerikan galerilerinde büyük ölçüde rekabetsiz hale getirebilir ve Avrupa otomobil sevkiyatlarında neredeyse tamamen bir çöküş olasılığını artırabilir.
Capital Economics ekonomisti Daniel Parker, "Otomotiv ihracatına yönelik gümrük vergileri Almanya ekonomisi için büyük bir zorluk teşkil ediyor," dedi.
"Stuttgart, Yukarı Bavyera ve Wolfsburg'u da içeren Braunschweig bölgesinin en belirgin etkilere maruz kalması muhtemel."
Bu bölgeler sadece Mercedes-Benz, BMW ve Volkswagen üretim merkezlerine ev sahipliği yapmakla kalmıyor, aynı zamanda küresel otomobil tedarik zincirinde kritik düğüm noktaları olarak hizmet veriyor.
Fabrikaları ABD montaj operasyonlarıyla derinlemesine entegre olmuş durumda ve limanları - özellikle Hamburg ve Bremerhaven - ABD pazarına giden önemli hacimlerde sevkiyatı gerçekleştiriyor.
Dalgalanma etkileri Almanya'nın çok ötesine geçiyor. Nitra ve Zilina gibi bölgelerde Kia ve Volkswagen fabrikalarına ev sahipliği yapan Slovakya da bu duruma oldukça açık. Macaristan'ın Gyor ve Avusturya'nın Linz ve Graz şehirlerindeki otomotiv kümelenmeleri de öyle.
Almanya'nın ihracatında yaşanacak herhangi bir aksama, Orta Avrupa'nın son derece uzmanlaşmış tedarikçi ağına yayılabilir.
İlaç sektörü de acıyı hissedecek
AB'nin ABD'ye en kârlı ihracat kategorisi olan ilaç sektörü de risk altında.
Sektör 2023 yılında rekor bir ticaret fazlasına ulaştı ve Amerika'ya yapılan ihracat toplam brüt üretimin yaklaşık yüzde 15'ini oluşturdu. İrlanda ve Danimarka, Novo Nordisk gibi firmaların artan başarısının da etkisiyle bu alanda başı çekti.
Danimarka'nın sanayi üretimi 2022'den bu yana Novo Nordisk'in Ozempic gibi gişe rekorları kıran zayıflama ilaçlarıyla canlandı. Sadece ABD'den gelen talep 2023'teki gelirinin üçte ikisini oluşturdu.
Ancak bu başarı şimdi misillemeye davetiye çıkarabilir. Washington'da dolaşan raporlar, Novo'nun tedavilerindeki aktif bileşen olan semaglutide üzerinde hedeflenen bir verginin, görünüşte Grönland gibi jeopolitik konularda Danimarka'ya baskı yapmak için Trump'ın radarında olabileceğini öne sürüyor.
Parked, "Stratejilerden biri, Novo Nordisk'in zayıflama ilaçlarının ana maddesi olan semaglutide'e özel bir vergi uygulanmasını içerebilir. Bu da Danimarka'nın ihracatını sekteye uğratırken ABD'li rakiplere fayda sağlayacaktır," dedi.
Goldman Sachs senaryoları kasvetli bir tablo çiziyor
Goldman Sachs'ın ekonomisti Giovanni Pierdomenico geniş makroekonomik sonuçlar öngörüyor.
Firmanın temel senaryosuna göre, yeni gümrük vergileri AB malları üzerindeki ortalama efektif vergiyi mevcut yüzde 7'den yüzde 20'ye çıkaracaktır. Avrupa'nın katma değer vergisi sistemine yönelik ABD ayarlamalarını içeren daha olumsuz bir durumda ise bu oran yüzde 43'e çıkabilir.
Goldman, baz senaryoya göre Euro Bölgesi gayri safi yurtiçi hasılasının (GSYH) 2026 yılı sonunda tarifesiz senaryoya kıyasla yüzde 0,7 daha düşük olacağını ve hasarın büyük kısmının 2025 yılı sonlarına doğru önden yükleneceğini öngörüyor.
Pierdomenico, "Yıllıklandırılmamış GSYH'nin 2., 3. ve 4. çeyreklerde sırasıyla sadece yüzde 0,1, yüzde 0,0 ve yüzde 0,2 genişlemesiyle 2025'in geri kalanında çok az büyüme öngörüyoruz," dedi.
Aşağı yönlü senaryoda, Euro Bölgesi önümüzdeki yıl teknik resesyona girebilir ve tarife dışı baz senaryoya göre kümülatif yüzde 1,2 GSYH kaybı yaşanabilir. Enflasyon dinamikleri ise daha karmaşık bir hal alacak.
Goldman 2025 çekirdek enflasyon tahminini yüzde 2,1'e yükseltti ve AB misillemesinin fiyat baskılarını artırması halinde yüzde 2,3'lük potansiyel bir zirve konusunda uyardı.
ECB bundan sonra ne yapacak?
Avrupa Merkez Bankası (ECB) kendisini alışık olmadığı bir ikilemle köşeye sıkışmış bulabilir. Ticari sürtüşmeler nedeniyle enflasyon kısa vadede yükselirken büyüme durma noktasına gelebilir.
Goldman'a göre, teorik yaklaşım daha fazla parasal genişleme öneriyor.
Firma, ECB'nin Nisan ve Haziran aylarında faiz indirimine gitmesini, Temmuz ayında ise 25 baz puanlık bir hamle daha yaparak mevduat kolaylığı faizini yüzde 1,75'e çekmesini bekliyor.
euronews