Avrupa
Giriş Tarihi : 21-06-2025 10:11

Yapılan incelemede, Avrupa’da sular yüzmek için güvenli

Yapılan incelemede, Avrupa’da sular yüzmek için güvenli

AB genelinde yalnızca yüzde 1,5’lik bir kesimde yüzme suyu kalitesi 'kötü' olarak değerlendirildi.

Atlantik’ten Akdeniz’e kadar Avrupa genelinde yüzme alanlarının büyük bölümü güvenli durumda. Avrupa Çevre Ajansı (EEA) ve Avrupa Komisyonu işbirliğiyle hazırlanan ve Cuma günü yayımlanan son Avrupa Yüzme Suyu Kalitesi Değerlendirmesine göre, Avrupalılar çoğu yerde gönül rahatlığıyla denize veya göle girebiliyor.

Rapora göre, test edilen alanların yüzde 85’inden fazlası, AB’nin en yüksek yüzme suyu kalitesi kategorisi olan 'mükemmel' seviyeye ulaştı. Tüm resmi yüzme alanlarının yüzde 96’sı ise asgari kalite standartlarını karşılıyor.

Değerlendirme, bakteriyel kirlenmeye odaklanarak suların yüzme için ne kadar uygun olduğunu belirliyor. Özellikle ciddi hastalıklara neden olabilecek bakteriler olan Escherichia coli (E. coli) ve enterokokların varlığı izleniyor.

Toplamda 27 AB üyesi ülkeye ek olarak Arnavutluk ve İsviçre’deki 22 binden fazla yüzme alanı test edildi. Beş ülkede –Yunanistan, Kıbrıs, Bulgaristan, Avusturya ve Hırvatistan– yüzme alanlarının yüzde 95’inden fazlası 'mükemmel kalite' olarak sınıflandırıldı.

AB genelinde yalnızca yüzde 1,5’lik bir kesimde yüzme suyu kalitesi 'kötü' olarak değerlendirildi. Genel olarak kıyı bölgelerindeki su kalitesi, göl ve nehirlerden daha iyi durumda. 2024 verilerine göre, kıyı sularının yüzde 89’u mükemmel kalitedeyken, iç sular için bu oran yüzde 78 oldu.

Yüzme suyu kalitesindeki bu genel iyileşme, son on yıllarda atık su arıtma altyapısına yapılan büyük yatırımlar sayesinde sağlandı. Önceden arıtılmadan ya da kısmen arıtılarak doğaya salınan kentsel atık sulardaki organik kirleticiler ve patojenlerin azaltılması, kalite artışında kritik rol oynadı.

Bu gelişmeler şu etkenlerin birleşimiyle mümkün oldu:

* Su ve Atık Su Direktifi (BWD) kapsamında yürürlüğe giren sistematik izleme ve yönetim uygulamaları

* Kentlerdeki atık su arıtma tesislerine yapılan büyük yatırımlar

* Atık su toplama ağlarının geliştirilmesi

Bu çabalar sayesinde, geçmişte yoğun şekilde kirlenmiş ve kentsel alanlarda bulunan su kaynaklarında bile artık yüzme mümkün hale geldi.

BWD, fekal (dışkı kaynaklı) kirliliğin önemli göstergeleri olan E. coli ve enterokokları izliyor. Bu bakteriler, patojenlerin varlığına işaret ederek insan sağlığı için risk oluşturabiliyor. Ayrıca toksik olabilen cyanobakteri (mavi-yeşil alg) patlamaları da, her ne kadar BWD’nin zorunlu izleme kapsamına girmese de sık sık yüzme yasağı tavsiyelerine neden oluyor.

Ancak yüzme suyu kalitesine dair tüm olumlu gelişmelere rağmen, kimyasal kirlilik hâlâ bir sorun. Kimyasalların varlığı, 2000 tarihli Su Çerçeve Direktifi (WFD) kapsamında izleniyor. Raporda, bu kapsamın dışında kalan yüzey ve yeraltı sularında da ciddi kirliliğin devam ettiği ve bu kirliliğin zaman zaman çevreyi korumak için belirlenen yasal sınırları aştığı belirtildi.

euronews

LMLM

LM