Tüm AB ülkeleri İsrail'in İran'a yönelik saldırısının uluslararası hukuk çerçevesinde yasal olduğuna inanmıyor. Bu farklılıklar önümüzdeki hafta yapılacak devlet ve hükümet başkanları zirvesi öncesinde Brüksel'de bir araya gelecek olan büyükelçiler tarafından ortaya konulacak.
Euronews'in konuştuğu kaynaklara göre, İsrail'in İran'a düzenlediği saldırıların gerekçesi konusundaki görüş ayrılıkları Perşembe günü Brüksel'de büyükelçiler arasında su yüzüne çıkacak ve AB'nin krize ortak bir yanıt bulma çabalarını sekteye uğratacak.
Bir kaynak, "Bu kesinlikle tartışılan bir konu. Bu, meşru müdafaa hakkının ne ölçüde kabul edilebilir olduğu," dedi.
AB cumartesi günü bir açıklama yayınlayarak, "tüm tarafları uluslararası hukuka uymaya, itidal göstermeye ve potansiyel radyoaktif salınım gibi ciddi sonuçlara yol açabilecek daha ileri adımlar atmaktan kaçınmaya" çağırdı.
Tartışmaya yakın kaynaklar, üye devletler arasındaki müzakerelerin "önemli" bir bölümünün, AB'nin İran'a yönelik saldırıları bağlamında "İsrail'in kendini savunma hakkı vardır" demesi gerekip gerekmediği olduğunu söylüyor.
Aralarında Avusturya, Çekya, Fransa, Almanya, Macaristan, İtalya ve Hollanda'nın da bulunduğu yaklaşık 15 üye ülke bu cümlenin eklenmesini istedi ancak oy birliğiyle kabul edilmedi.
Diğer bazı ülkeler İsrail'in uluslararası hukuk çerçevesinde İran'a karşı saldırı başlatma hakkına sahip olduğuna dair yeterli kanıt bulunmadığını düşünüyordu.
Uluslararası hukuk ve BM Şartı uyarınca bir devlet, silahlı saldırı ya da yakın bir saldırı durumunda meşru müdafaa hakkını kullanabilir. Gerekli her türlü eylem de orantılı olmalıdır.
Saldırıların savunma hakkıyla meşrulaştırılabileceği konusunda görüş birliği yok
İsrail bir dizi saldırının İran'ın nükleer silah elde etmesini engellemek için önleyici hamleler olduğunu söylüyor.
Konu Perşembe günü Brüksel'de büyükelçiler tarafından tartışılacak ve önümüzdeki hafta yapılacak AB devlet ve hükümet başkanları zirvesinin gündem maddelerinden biri olacak. Euronews'in ulaştığı zirve sonuç bildirgesi taslaklarında AB Konseyi'nin İsrail-İran anlaşmazlığı konusundaki tutumuna ilişkin herhangi bir ifade yer almıyor.
Bu arada Euronews'e konuşan AB kaynakları, Komisyon Başkanı'nın İsrail'in Tahran'a yönelik saldırılarına üstü kapalı destek veren bir tweet atmasının kendilerini "şaşırttığını" söyledi.
Ursula von der Leyen'in mesajı, AB'nin dış politika yürütme yetkisine sahip kolu olan AB Konseyi'nin üzerinde anlaştığı açıklamanın ötesine geçti.
Ursula von der Leyen sosyal medya hesabı X'ten şu mesajı paylaştı: "Cumhurbaşkanı Herzog ile Orta Doğu'da tırmanan durum hakkında konuştum. İsrail'in kendini savunma ve halkını koruma hakkını yineledim."
Euronews'e konuşan bir başka diplomatik kaynak ise, "İsrail'in kendini savunma hakkı olduğu konusunda bir fikir birliği yoktu ama Von der Leyen yine de bunu söyledi," dedi.
"İran gibi ülkeler ne kadar kötü olurlarsa olsunlar bu şekilde saldırıya uğradıklarında boyun eğmezler ve İran'da rejim değişikliği olsa bile bundan sonrası çok daha kötü olacak," dedi ve ekledi: "Ve sonra iki ya da üç milyon İranlı Avrupa'nın kapısına dayandığında, bu göç kriziyle başa çıkamayacağımızı söyleyecekler."
Bir başka diplomat ise, "İsrail'i eleştiren üye ülkeler İsrail'in İran'a yönelik saldırılarının sorumsuzca olduğunu düşündüklerini söylediler ama büyük bir grup von der Leyen'in açıklamasını destekliyor," dedi.
Diplomat, hükümetlerinin İran'a karşı savaşın uluslararası hukuk hükümlerine uygun olduğuna inanıp inanmadığı sorusuna ise "Bunun hukukçular için bir soru olduğunu söyleyebiliriz. Bu konuda henüz bir yargı yok," yanıtını verdi.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) eski başkanı Muhammed El Baradei, X'te yayınlanan bir yazıda İsrail'in "şüphesinin yakın bir tehdit oluşturmadığını" ve İsrail'in nükleer tesislere saldırısının uluslararası hukuka göre yasa dışı olduğunu iddia etti.
AB'nin resmi açıklaması ile Komisyon başkanının açıklaması arasındaki fark sorulduğunda von der Leyen'in sözcüsü "Başkan pozisyonunu net bir şekilde ortaya koydu. Bölgedeki gelişmelerle ilgili olarak G7 liderleri tarafından yapılan açıklama ile pozisyonu zaten oldukça net bir şekilde ortaya konuldu," dedi.
AB, Rusya'ya verdiği askeri destek nedeniyle İran'ı Avrupa kıtasında istikrarı bozan önemli bir etki olarak görüyor.
Ukrayna ordusuna göre İran, Rusya'nın 2022'de Ukrayna'yı geniş çaplı işgalinin başlamasından bu yana Rusya'ya Şahed insansız hava araçları tedarik ediyor.
Bu arada AB'nin dış politika şefi Kaja Kallas, İsrail-İran savaşına diplomatik bir çözüm bulunması yönündeki resmi AB pozisyonunu yineledi ve tüm tarafları "uluslararası hukuka uymaya ve durumu yatıştırmaya" çağırdı.
Kallas çarşamba günü X hesabından, "İsrail'in uluslararası hukuka uygun olarak kendini savunma hakkı olduğunu" söyledi.
euronews