Hollanda’da geçen hafta oynanan Ajax - Maccabi Telaviv UEFA Avrupa Ligi maçı sonrası başkent Amsterdam’da yaşanan şiddet olayları, hükümet krizine yol açtı.
Koalisyon partilerinin liderleri, hükümetin geleceğini görüşmek amacıyla Cuma akşamı bir araya geldi ve kriz açıldı. Ancak koalisyonun geleceğine dair endişeler sürüyor.
Koalisyonu oluşturan aşırı sağ ve sağ partili bakanların kabine toplantısında Müslüman göçmenler hakkında ırkçı yorumlarda bulunduğunu belirten Fas doğumlu Devlet Bakanı Nora Achabar istifa etti.
Koalisyonda kilit konumda olan merkez sağcı Yeni Sosyal Sözleşme Partisi'ne (NSC) mensup diğer bakanların da istifa yönünde görüş bildirilmesi, krizi derinleştirdi.
Karşılaşma sonrası gerilim daha da tırmandı. Maçın oynandığı Johan Cruijff Arena Stadyumu çevresi ile Amsterdam kent merkezinde İsrailli taraftarlar ile Filistin yanlıları arasında çatışmalar yaşandı.
Amsterdam polisi 10'u İsrailli, toplam 62 kişiyi gözaltına aldı. Video görüntülerinin incelenmesinin ardından 5 kişi daha hafta içinde gözaltına alındı.
Hükümetin büyük ortağı aşırı sağcı Özgürlük Partisi (PVV) ile Dilan Yeşilgöz liderliğindeki liberal sağ Özgürlük ve Demokrasi İçin Halk Partisi (VVD), olaylardan Müslüman toplumunu sorumlu tutarak, sert açıklamalar yaptı.
PVV lideri Wilders ile VVD lideri Yeşilgöz, "antisemitizm suçu işleyen çifte pasaporta sahip kişilerin Hollanda vatandaşlığından atılmasını" istedi.
Hollanda'da artık çifte vatandaşlık artık mümkün değil. Bu haktan, ağırlıklı olarak daha önce yasal kazanım elde eden Türkiye ve Fas kökenli göçmenler yararlanıyor.
Hükümetin düşmesi 'şimdilik' engellendi
Başbakan Dick Schoof da, uyum krizine vurgu yaparak, "antisemitizm suçu" işleyen çift uyruklu kişilerin Hollanda vatandaşlığından atılması önerisine olumlu baktıklarını açıkladı.
Wilders ve Yeşilgöz, Amsterdam'da yaşanan olayların "uyum krizi" nedeniyle yaşandığını ve sorumluların "Yahudileri düşman olarak kabul eden Müslümanlar olduğunu" savunması, hem muhalefet partilerinde hem de 20 sandalye ile koalisyonu ayakta tutan hükümet ortağı NSC'de rahatsızlık yarattı.
Lahey'deki siyasi kaynaklara göre, Pazartesi günü Amsterdam'daki olayları görüşmek için olağanüstü toplanan bakanlar kurulunda da, Müslüman göçmenlere yönelik "ırkçı" suçlamalar üzerine, Fas kökenli NSC üyesi Sosyal Yardım ve Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Nora Achabar'ın tepkisine neden oldu.
Achabar, dört kuşaktır Hollanda'da yaşayan ve toplumun bir parçası olan insanların, "uyum krizi" söylemiyle ayrıştırıldığını söyledi.
Achabar, Hollanda'da yayımlanan Parool gazetesine yaptığı açıklamada, uyum krizi kavramının, "Müslümanları disipline etmek, aşağılamak, disipline etmek ve cezalandırmak için kullanıldığını" söyledi.
Fas doğumlu 42 yaşındaki kadın bakan, Cuma günü yapılan olağan bakanlar kurulu toplantısında, bazı meslektaşlarının "ırkçı açıklamaları" nedeniyle istifa ettiğini duyurdu.
Nora Achabar ile aynı partiye mensup diğer altı bakanının da istifa eğiliminde olması nedeniyle, bakanlar kuruluna ara verildi. Koalisyonu oluşturan dört partinin liderleri olağanüstü toplantı kararı alırken bakanların hükümet binasından ayrılmamaları istendi.
Koalisyon partilerinin liderleri, hükümetin geleceğini görüşmek amacıyla Cuma akşamı bir araya geldi.
Geç saatlere kadar devam eden kriz toplantısında NSC, hükümette kalmaya ikna edildi. Achabar dışındaki diğer NSC’li bakanlar istifadan vazgeçirilerek, hükümetin düşmesi engellendi.
Ancak Hollanda medyasına göre, Pazartesi günü yapılan bakanlar kurulu toplantısında neler yaşandığı konusundaki belirsizlik ve hükümetin sağlamlığı konusunda kuşkular hala devam ediyor.
Başbakan Schoof, koalisyon liderleri toplantısının ardından, "Bakanlar Kurulunda ve koalisyon gruplarında ırkçılık yoktur" dedi.
Başbakan, Pazartesi günü yapılan toplantıda Fas kökenli göçmenler için bazı küfür ve hakaretlerin kullanıldığının doğru olup olmadığı yönündeki soruları yanıtsız bıraktı.
NSC'nin desteğini çekmesi halinde, aşırı sağcı PVV öncülüğündeki koalisyon hükümetinin ayakta kalma şansı bulunmuyor.
Ana muhalefetteki sosyal demokrat İşçi Partisi - Yeşil Sol Parti ittifakı başta olmak üzere, muhalefet partilerinin çoğunluğu, ırkçı açıklamaların yapıldığı bakanlar kurulu tutanaklarının kamuoyuna açıklanmasını istedi.
Irkçılığın Hollanda yasalarına göre suç olduğunu ve bakanlar kurulunda bu tür açıklamaların kabul edilemeyeceğini vurgulayan sol partiler, anayasanın, tutanakların açıklanmasına olanak tanıdığını belirtti.
Muhalefet partileri, bu konuda Başbakan Dick Schoof'tan açıklama isterken, meclisi de genel görüşmeye çağırdı.
Sol partiler, Bakan Achabar'ın istifasını olumlu bir adım olarak değerlendirerek, aşırı sağcı PVV öncülüğündeki hükümetin, tüm Hollanda'yı kucaklayamadığını savunuyor.
Muhalefete göre, özellikle Wilders ve Yeşilgöz'ün Müslümanları hedef alan açıklamaları, toplumda ayrımcılığı körüklüyor.
Hayvan Hakları Partisi (PvdD) lideri Esther Ouwehand, Hollanda anayasanın, her türlü ayrımcılığı yasakladığını vurgulayarak, "Görevden ayrılması gereken Achabar değil, ırkçılar olmalı" dedi.
Hükümetteki görevinden istifa eden Nora Achabar, daha önce Lahey Savcısı olarak görev yapıyordu. Achabar, geçen yıl kurulan NSC'ye katılarak, milletvekili seçilmişti.
NSC üyesi Vergilendirmeden Sorumlu Devlet Bakanı Folkert Idsinga da, PVV lideri Wilders'in, ticari faaliyetlerine ilişkin kapsamlı bilgi vermediği yönünde eleştirilmesi üzerine, "dürüstlüğüne saldırı" gerekçesiyle önceki hafta istifa etmişti.
BBC