İngiltere Başbakanı Keir Starmer, İngiliz güçlerini Ukrayna'ya göndermeye hazır olduğunu teyit ederken, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz bu fikri 'erken' olarak nitelendirdi.
Fransa'nın başkenti Paris'teki Elysee Sarayı'nda Pazartesi günü üç saat süren acil görüşmelerin ardından Avrupalı liderler, ABD'nin Atlantik ötesi ittifakını kargaşaya sürüklemesinin ardından Ukrayna'ya barış gücü birliklerinin gönderilmesi konusunda ortak bir görüşe varamadı.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya Almanya, İngiltere, İtalya, Polonya, İspanya, Hollanda ve Danimarka liderleri katıldı.
Liderlere NATO Genel Sekreteri Mark Rutte, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Antonio Costa da eşlik etti.
Polonya gibi bazı AB ülkelerinin, Ukrayna topraklarında askeri izlerinin olmasını istemediklerini belirtmeleri üzerine anlaşmazlık yaşandı. Macron herhangi bir taahhütte bulunmadı.
İngiltere Başbakanı Keir Starmer, ABD'nin desteğini isterken, "kalıcı bir barış anlaşması olması halinde" İngiliz güçlerini diğerlerinin yanında Ukrayna topraklarına göndermeyi hazır olduğunu yineledi.
Atlantik ötesi bir bağın önemini koruduğunu vurgulayan Starmer, "Bir ABD desteği olmalı, çünkü Rusya'yı Ukrayna'ya tekrar saldırmaktan etkili bir şekilde caydırmanın tek yolu ABD'nin güvenlik garantisidir," dedi.
Hollanda Başbakanı Dick Schoof, Avrupalıların "neye katkıda bulunabileceği konusunda ortak bir sonuca varılması gerektiğini" ifade ederek, "Bu şekilde sonunda masada bir yerimiz olacaktır ve katkıda bulunmadan sadece masada oturmak anlamsızdır," sözlerini kullandı.
Dick Schoof, "Eğer güvenlik garantileri Avrupa birliklerine ihtiyaç duyulduğu anlamına geliyorsa, o zaman Hollanda'nın en azından görüşmelere katılması gerektiğini düşünüyorum," diye ekledi.
Sahaya inmek için 'erken'
Almanya Şansölyesi Olaf Scholz, potansiyel asker katkısı konusunda pek çok ülke arasındaki tutarsızlıkların altını çizerek, sahaya asker göndermek için "erken" olduğunu söyledi.
Scholz, "Açıkça ve dürüstçe söylemek gerekirse bu son derece uygunsuz: herhangi bir barış müzakeresinin sonucunun ne olacağını bile bilmiyoruz," diye ekledi.
Avrupa ülkeleri, ABD'nin yıllarca süren şikayetlerinden sonra silahlı kuvvetlerini güçlendirmeye kararlı ve çoğu savunma harcamalarını gayri safi yurtiçi hasılanın (GSYH) yüzde 2'sine çıkardı, ancak yüzde 3'e ulaşmanın yolu belirsiz.
Polonya Başbakanı Donald Tusk, "Avrupa'nın kendini savunmak için çok daha büyük bir kabiliyete sahip olmasının zamanı geldi. Burada savunma harcamalarının arttırılması konusunda görüş birliği var. Bu mutlak bir gerekliliktir," diye konuştu.
Polonya GSYİH'sinin yüzde 4'ünden fazlasını savunmaya harcıyor ki bu diğer tüm NATO üyelerinden daha fazla.
Geçtiğimiz hafta ABD Başkan Yardımcısı JD Vance ve Savunma Bakanı Pete Hegseth, Avrupa'nın hem güvenlik taahhütlerini hem de temel demokratik ilkelerini sorguladı.
Uzun zamandır daha güçlü bir Avrupa savunmasını savunan Macron, bu sert azarlamaların ve askeri tehlike karşısında iş birliği yapmama tehditlerinin sistemde bir şok etkisi yarattığını söyledi.
Trump'ın Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirme umuduyla Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le görüşerek yılların ABD politikasını altüst etmeye karar vermesi dönüm noktası oldu.
Pazartesi günü Paris'teki görüşmeden kısa bir süre önce Macron, Trump ile görüştü ancak Macron'un ofisi 20 dakika süren görüşmenin detaylarını açıklamadı.
euronews
