DÜNYA
Giriş Tarihi : 30-06-2025 12:14

DSÖ araştırması: Dünyada en yalnız hisseden kesim ergen kızlar

DSÖ araştırması: Dünyada en yalnız hisseden kesim ergen kızlar

Yeni bir araştırmaya göre, erkekler ve kadınlar kendilerini yalnız hissettiklerini yaklaşık olarak eşit oranlarda bildirirken, ergen kızların diğer gruplara kıyasla daha yüksek düzeyde yalnızlık yaşadığı tespit edildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ - WHO) yeni bir analizine göre, dünya çapında her altı kişiden biri yalnız ve bunun sonucunda her yıl yüz binlerce kişi hayatını kaybediyor.

Yalnızlık salgınına ilişkin endişeler son yıllarda popüler kültür ve siyasete de yansıdı ve DSÖ'nün Sosyal Bağlantı Komisyonu yeni bir araştırma ile tam olarak kimlerin risk altında olduğunu ve bunun onların refahı için ne anlama geldiğini belirlemeyi amaçladı. Buna göre, yalnızlıktan en çok gençler etkileniyor: ergenlerin yaklaşık yüzde 20,9'u ve 30 yaş altı yetişkinlerin yüzde 17,4'ü kendilerini yalnız hissettiklerini belirtiyor. Bu oran 60 yaş ve üzerindekilerde ise yüzde 11,8.

Genel olarak, erkekler ve kadınlar aynı oranda yalnızlık çekiyor ancak genç kızlar yüzde 24,3'lük bir oranla en yalnız hisseden grup.

Komisyonun eş başkanı ve eski ABD baş cerrahı Dr. Vivek Murthy, bir basın toplantısında “Yalnızlık ve izolasyonu tetikleyen pek çok faktör var,” dedi.

Murthy, temel sorunlar olarak, "ne yazık ki bireyleri daha da izole edebilen kötü fiziksel ve ruhsal sağlığın" yanı sıra "sosyal marjinalleşme" ve "özellikle gençler arasında dijital medyanın giderek artan zararlı veya aşırı kullanımına" işaret etti.

DSÖ'nün tanımına göre, yalnız zaman geçiren herkes yalnız değil. DSÖ, bir kişinin yeterli sosyal bağlantıdan yoksun olması durumunda sosyal olarak izole olduğunu belirtirken, yalnızlığı insanların istedikleri türden ilişkilere sahip olmadıklarında ortaya çıkan "acı verici duygu" olarak tanımlıyor.

Sosyal izolasyona ilişkin veriler daha sınırlı ancak komisyon bunun her üç yaşlı yetişkinden birini ve her dört gençten birini etkilediğini düşünüyor.

 

Hem yalnızlığın hem de sosyal izolasyonun sağlık açısından ciddi sonuçları olabilir. Araştırmaya göre, yalnızlık ve sosyal izolasyon yılda 871 bin ölümle bağlantılı ve felç, kalp hastalığı, diyabet, bilişsel gerileme ve kötü ruh sağlığı riskini artırıyor.

Ancak komisyon, güçlü sosyal bağlantılara sahip olmanın insan sağlığını iyileştirebileceğini ve hatta daha uzun yaşamalarına yardımcı olabileceğini belirtti.

 

Yalnızlığı engellemek için harekete geçmek

DSÖ uzmanları, ulusal hükümetlere yalnızlığı bir politika önceliği haline getirmeleri ve sosyal bağlantıları güçlendirmeye yardımcı olabilecek stratejiler konusunda daha fazla araştırma yapmaları çağrısında bulundu.

Murthy, "Çok uzun zamandır sosyal sağlığın önemini kabul etmiyoruz," dedi. "Bu değişmeli," dedi.

Bazı ülkeler bu yönde adımlar atmaya başladı bile. Örneğin, İsveç'in sosyal işler ve halk sağlığı bakanı Jakob Forssmed, yalnızlıkla mücadele etmek için bu yıl 30 milyon euroluk bir plan başlattıklarını, örneğin izole olmuş yaşlı bireylere sosyal yardımda bulunacaklarını açıkladı.

Forssmed brifing sırasında, İsveç'in önümüzdeki aylarda 16-18 yaş arası gençlere sivil toplum grupları, spor, açık hava etkinlikleri ve kültürel etkinliklerde harcanabilecek para içeren "etkinlik kartları" vermeye başlayacağını ancak bu kartların yalnızca başkalarını da içeren etkinliklerde kullanılabileceğini vurguladı.

Amaç, gençleri sosyal becerilerle daha iyi donatmak ve her yaştan insan arasındaki bağlantıları güçlendirmek.

Forssmed, "Bu sadece yalnız olanların, izole olanların sorunu değil," dedi. "Bu, tüm toplum için bir sorun."

euronews

AdminAdmin