Marine Le Pen ve Ulusal Birlik'in 24 üyesi, parti çalışanlarına ödeme yapmak için AB fonlarını zimmetine geçirdikleri gerekçesiyle suçlu bulundu. Bu durum, Le Pen'in siyasetteki geleceğini riske attı.
Fransa'nın başkenti Paris'te mahkeme, Pazartesi günü aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin lideri Marine Le Pen'in siyasi geleceğini belirleyen kritik bir karara imza attı. Muhalif siyasetçi kamu fonlarını kötüye kullanmaktan suçlu bulunurken, "hemen yürürlüğe girmek üzere" başkanlığa aday olmaktan men edildi.
Sekiz Ulusal Birlik partisi milletvekili ve 12 yardımcı da suçlu bulundu.
Mahkeme, AP'nin toplam kaybının 2,9 milyon euro olduğunu ve Le Pen'in yaklaşık 474.000 euroyu zimmetine geçirdiğini tahmin etti.
"Kişisel bir zenginleşme yoktu... ancak bir partinin zenginleşmesi vardı," diyen Yargıç Bénédicte de Perthuis, bunun parti finansmanı kurallarına aykırı olduğunu iddia etti.
"Açık olalım: Hiç kimse siyaset yaptığı için yargılanmıyor, konu bu değil. Konu sözleşmelerin imzalanıp imzalanmadığıydı."
Le Pen'in cezası, daha önce "siyasi ölüm" olarak nitelendirdiği şekilde, itiraz etse dahi, 2027 başkanlık yarışına katılmasını etkili bir şekilde engelleyebilir.
Le Pen ve Ulusal Birlik partisinden 24 arkadaşı, dört yıl boyunca partide çalışan personele ödeme yapmak için Avrupa Parlamentosu (AP) çalışanlarına ayrılması gereken parayı zimmete geçirmekle suçlanıyordu.
Mahkeme tarafından tam cezaları birkaç saat boyunca tek tek okundu. Mahkeme salonunun ön sırasında mavi bir takım elbiseyle oturan Le Pen, karar okunurken başını onaylamaz bir şekilde sallıyordu.
Kasım ayında sonuçlanan davanın ardından savcı, Le Pen ve suçlarını inkar eden diğer sanıkların suçlu bulunmasını talep etti.
Le Pen, parlamento çalışmalarını, partisinin milletvekillerinin ihtiyaçlarına göre uyarlamanın kabul edilebilir olduğunu savundu.
Mahkemeye verdiği ifadede Le Pen, "Kesinlikle en ufak bir usulsüzlük, en ufak bir yasa dışı hareket yaptığımı düşünmüyorum," dedi.
euronews
