Euronews Next, Lahey’deki zirve öncesinde NATO’nun yeni teknolojileri nasıl kullanmayı planladığını ve gelecekte öne çıkacak savunma teknolojilerini inceledi.
Savunma teknolojileri ve jeopolitik ortam hızla gelişirken, NATO bu yeni teknolojilerin benimsenmesini hızlandırmak için resmi bir plan başlattı.
Salı günü Lahey’de NATO zirvesinde dünya liderleri bir araya geldi. NATO’nun yeni genel sekreteri Mark Rutte ve birçok müttefik, 2035’e kadar savunma harcamalarını GSYH’nin yüzde 3,5’ine çıkarmayı imzalamaya hazır.
Kararlaştırılması beklenen ana maddelerden biri “Hızlı Benimseme Eylem Planı” (Rapid Adoption Action plan). Adından da anlaşılacağı gibi bu plan, NATO’nun en son teknolojileri şirketlerden alıp en fazla 24 ay içinde kullanmasını hızlandırmayı amaçlıyor.
NATO’nun inovasyon, hibrit ve siber teknolojilerden sorumlu yardımcı genel sekreteri Jean‑Charles Ellermann‑Kingombe basın toplantısında şunları söyledi:
“Biz buna ‘teknoloji yarışı’ diyoruz.” Rusya‑Ukrayna savaşında, Rusya’nın üretim süreçlerini iki ila 12 hafta gibi inanılmaz kısa döngülere indirdiğini belirtti.
Aynı zamanda, Çin hakkında da konuşan Ellermann‑Kingombe:
“Savunma sanayi ile silahlı kuvvetleri arasında ciddi bir entegrasyon var,” dedi.
Ellermann‑Kingombe, savunma sanayisinin hızla gelişen bu süreci yakalamakta zorlandığını, özellikle Ukrayna savaşı sonrası stokların hızla tükenmesiyle üretim hatlarının yetişmekte zorlandığını vurguladı.
Ukrayna’dan alınan dersler
Ellermann‑Kingombe, NATO’nun ilk adımının teknolojinin ne sunduğuna bakmak olduğunu söyledi. Yapay zeka gelişmeleri ile Ukrayna’daki İHA kullanımının hızla ilerlemesinin, teknolojinin mevcut boşlukları doldurmaya hazır olduğuna işaret ettiğini belirtti.
Yapay zeka, NATO’nun hassas saldırılar gerçekleştirmesini sağladı ve karar alma süresini yüzde 90’a kadar kısalttı. Ancak NATO’nun, start-up’lar ve teknoloji şirketleriyle etkili çalışabilmek için onların çalışma biçimine uyum sağlaması gerektiği vurgulandı.
“Yeni ekosistemler, bizim alışkın olduğumuzdan farklı çalışıyor,” dedi Ellermann‑Kingombe. “O ekosistemin sunduğundan yararlanmak istiyorsak, bunların çalışma biçimine de uyum sağlamalıyız.”
Hızlı Benimseme Eylem Planı ile müttefikler arasında gönüllü pazar araştırması paylaşımı, test süreçlerinin artırılması ve yeni teknolojilere karşı risklerin azaltılması gibi adımlar atılacak.
Ancak hükümetlere ve savunma bakanlıklarına ulaşmak çok önemli olduğu için, start-up’ların NATO ile çalışmaya başlaması ve onay alması oldukça zor. Euronews Next’in önceki haberine göre, bir teknoloji şirketi NATO’dan aldıkları onay damgasının, kendilerine devletlerle çalışma fırsatı sunduğunu bildirmişti.
NATO, teknoloji şirketlerine bir çeşit “onay rozeti” vermeyi planlıyor; bu şirketler, çözümünü askeriye ile paylaştıklarında ya da NATO programına dahil olduklarında alacak. Bu rozet, NATO’dan resmi bir tanınma işareti olacak.
Fon ve test merkezleri
NATO İnovasyon Fonu’nun (NIF) baş benimseme yetkilisi John Ridge, NATO’nun 29 müttefik ülkede test merkezi olduğunu ve 20 ülkeden yenilikçilerin bu çalışmalara katıldığını söyledi.
NIF, 32 NATO üyesinden 24'ünün desteklediği bir “deep tech” (uzman teknoloji) girişim sermayesi fonu.
Fon, savunma, güvenlik ve dayanıklılık alanlarında hem sivil hem askeri amaçlarla kullanılabilen (çift kullanımlı) ileri teknolojiye yatırım yapıyor. NATO’nun Kuzey Atlantik için Savunma İnovasyon Hızlandırıcısı (DIANA) ile birlikte çalışsa da, NIF’in DIANA’nın seçtiği teknolojilere yatırım yapma zorunluluğu bulunmuyor.
Hangi teknolojiler öne çıkıyor?
Ridge’e göre üzerinde durulan teknolojiler şu şekilde:
-
Açık denizde enerji üretimi
-
Askerlere güç kazandıran pasif egzoskeleton sistemler (aynı zamanda engelli bireyler için günlük hareket kolaylığı sağlıyor)
NATO’nun yatırım yaptığı bazı şirketler:
-
Portekizli İHA firması Tekever
-
Alman robotik şirketi ARX Robotics GmbH
NATO, 2000’den fazla start‑up’ı inceledi ve 12’sine yatırım yaptı.
NATO, askerleri tehlikeden uzak tutmak ve operasyonlarda daha fazla özerklik sağlamak istiyor. Ridge bu konuda şöyle diyor:
“Tüm ordular bunu benimseyecek gibi görünüyor. İnsanları tehlikeden uzak tutabiliyorsak, neden bunu yapmayalım?”
Ayrıca Ridge, yarı iletken şirketlerine yatırım yaparak savunma-sanayi üslerini savaş dönemlerine karşı daha dayanıklı hale getirmek istediklerini belirtti.
“Ukrayna’dan çıkan derslerden biri, savaş zamanında sanayi üretim kapasitenizi nasıl hızla artırdığınızdır. Bu Birinci Dünya Savaşı’ndan, İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma bir ders.”
euronews