Pakistan iklim bakanı, ülkenin üçte birinin tamamen sel suları altında olduğunu söyledi.
Yetkililer, muson yağmurlarının yol açtığı seller nedeniyle Haziran ayından bu yana ölenlerin sayısının 1136'ya yükseldiğini kaydetti.
AFP'ye konuşan Bakan Sherry Rehman, "hayal edilemez boyutta bir kriz" olarak nitelediği seller için "Büyük bir okyanus sanki, suyu boşaltacak kuru alan yok" ifadesini kullandı.
Yetkililer milyonlarca kişinin yerlerinden olduğunu, 33 milyon insanın sellerden etkilendiğini söyledi. Bu, ülke nüfusunun yaklaşık yüzde 15'i.
Pakistan Maliye Bakanı Miftah İsmail, ülkede artan gıda fiyatlarına karşı komşu ülke Hindistan'dan sebze ithal etmeyi düşüneceklerini söyledi. İsmail, Türkiye ve İran'ın da diğer seçenekler olduğunu kaydetti.
Yetkililer hafta sonu yaptıkları açıklamalarda daha fazla uluslararası yardım için çağrıda bulunmuştu.
BBC'ye demeç veren İçişleri Bakanı Salman Sufi, ABD, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri'nin de aralarında bulunduğu bazı ülkelerin yardım fonuna katkıda bulunduğunu, ancak daha fazla uluslararası desteğe ihtiyaç olduğunu belirtti.
Sufi, "Pakistan ekonomik sorunlarla mücadele ediyordu; tam bunların üstesinden gelmek üzereyken muson felaketi başladı" dedi.
Bakan, kalkınma projelerindeki fonların selden etkilenen insanların kullanımına aktarıldığını söyledi.
Türkiye de Pakistan'a insani yardım gönderileceğini açıklamış, Milli Savunma Bakanlığı, Pakistan'a yardım malzemelerini taşıyan iki uçağın Pazar sabahı hareket ettiğini duyurmuştuu.
Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif de selden etkilenen bölgeleri ziyaret ettikten sonra "felaketin büyüklüğünün" beklenenden daha ağır olduğunu söyledi.
Sellerden en fazla etkilenen bölgeler arasında yer alan güneydeki Sind eyaletinde Ağustos ayı yağış ortalamasının neredeyse sekiz katı yağış düştüğü bildirildi.
Eyaletteki yıkımın boyutları henüz tam olarak belirlenmiş değil, ancak bölge halkı bunu yaşadıkları en büyük felaket olarak tanımlıyor.
Pakistan'da muson yağmurları döneminde her yıl sel felaketi yaşansa da, bir bölge yetkilisi bu yılki yağmurların şimdiye kadarkilerden daha fazla olduğunu belirtti ve "İncil'deki boyutlarda sel" olarak nitelendirdi.
Larkana şehri yakınlarında binlerce toprak ev sular altında kaldı. Bölgeden bildiren muhabirler, köylerde çaresizce yiyecek arayan insanlardan, birçok çocuğun su kaynaklı hastalıklara yakalandığından söz ediyor.
Sukkur şehrinin eteğindeki ana caddelerden birine yüzlerce insanın yerleştiği, birçoğunun kentte yardıma ulaşmanın daha kolay olduğu düüncesiyle uzak köylerden yürüyerek geldikleri belirtiliyor.
Bu yılki sellerin yol açtığı kayıpların, kayıtlara geçen en kötü sel felaketi olarak bilinen 2010-11 selleriyle kıyaslanır düzeyde olduğunu belirten Şerif de ülkeye daha fazla uluslararası yardım için çağrıda bulundu.
Yetkililer, sel felaketinde iklim değişikliğinin etkisinden söz ediyor. Ancak belediyelerin planlama eksikliği ve inşaatların sel alanlarında yapılmasının da kayıpları artırdığı belirtiliyor.
