ORTADOĞU
Giriş Tarihi : 13-02-2025 10:51

Trump'ın Gazze planının hukukî dayanağı var mı?

Trump'ın Gazze planının hukukî dayanağı var mı?

Trump Gazze'yi ABD'nin almasını ve burada emlak projeleri geliştirilmesini önerdi. Peki ABD Başkanı'nın teklifinin yasal bir dayanağı var mı?

ABD Başkanı Donald Trump Gazze'yi "Amerikan toprağı" yapma planını son bir haftada birden fazla kez dile getirdi. "Gazze'ye sahip olacağız" diyen Trump "deniz kıyısındaki değerli bölgelerde otel ve ofis projeleri geliştirmek istediğini" söylüyor. Yeniden inşa tamamlandığında Filistinlilerin bölgeye dönmesine "izin verilmeyeceğini" net şekilde belirten ABD Başkanı, Gazze halkının komşu ülkelerin sınırları içinde inşa edilecek "yeni kentlerde" yaşamasını önerdi.

Peki Trump'ın Gazze'ye el koyması ve yaklaşık 2 milyon Filistinliyi bölgeyi terk etmeye zorlaması hukuken mümkün mü? Uzmanlara göre bu sorunun kısa cevabı "Hayır!"

Cambridge Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Marc Weller, DW'ye verdiği demeçte Filistin ister bir "devlet" ister "öz yönetim toprağı" olarak görülsün iki durumda da Gazze'nin "nüfussuz, boş bir toprak" olmadığına dikkat çekti.

Hukukçulara göre ABD ve İsrail Filistin'i bağımsız ve egemen bir devlet olarak kabul etmese bile Trump'ın önerisi hukukun ihlali anlamına geliyor. Devlet sayılmayan bir bölgede halkın "zorla" yerinden edilmesi "öz yönetim hakkının ihlali" olarak görülüyor.

Weller, "İsrail'in de Sayın Trump'ın da buraya sahip olma hakkı yok. Bu tamamen bir fantazi. Zorla yerinden etme savaş hukukunun ihlali olur. Savaş hukuku nüfusun kalıcı olarak yerinden edilmesini yasaklar" diyor.

İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, Nazi Almanyası'nın işlediği suçların tekrarının önlenmesini amaçlayan 1949 Cenevre Sözleşmesi sivil nüfusun işgal altındaki topraklardan kitlesel olarak sınır dışı edilmesini "savaş suçu" sayıyor.

 

BM: Güçlünün hukuku

Birleşmiş Milletler (BM) de Trump'ın planına tepki gösterdi. BM'de görevli 38 uzmanın imzasıyla İnsan Hakları Yüksek Komiserliği internet sitesinden paylaşılan yazılı açıklamada, "Yabancı bir toprağın güç kullanarak işgal ve ilhak edilmesi ve halkının zorla yerinden edilmesi yasadışıdır" denildi. "Bu tür ihlaller uluslararası hukukun 'güçlünün hukuku' ile ikame edilmesi anlamına gelir" ifadeleri yer alan açıklamanın devamında şunlar kaydedildi:

"Yarım yüzyıldan biraz fazla zaman önce İsrail'in Filistin'i işgali ne İsrail'e ne de Filistin'e barış getirdi. ABD işgali de aynı şekilde yıkıcı olacak ve sürekli ölüme yol açacaktır."

Oxford Etik, Hukuk ve Silahlı Çatışma Enstitüsü Direktörü Janina Dill sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımlarda, Trump'ın açıklamalarıyla "Hukukun en temel prensiplerinin ihlal edilmesini veya ihlalinin önerilmesini normalleştirdiği" eleştirisinde bulunuyor. Dill, "Zorla yerinden etme uluslararası hukukun ihlalidir. Bu bir savaş suçu ve insanlığa karşı suçtur" dedi.

İngiltere'deki Reading Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü Marko Milanovic ise Amerikan New York Times gazetesine verdiği demeçte, "Çok net bir kural var: Başkasının toprağını ele geçiremezsin" diye yazdı. Milanovic bu ilkenin "nadiren" ihlal edildiğini söyledi, Rusya'nın bile Ukrayna'yı işgal etmeden önce "Ukrayna toprakları içinde Rusça konuşan nüfusu korumayı hedeflediğini" söyleyerek savaşa bir çeşit yasal dayanak oluşturmaya çalıştığına dikkat çekti.

DW / MUK,BK

DW

AdminAdmin