TEKNOLOJİ
Giriş Tarihi : 27-05-2024 10:49

Türbülans nedir, ne kadar tehlikeli?

Türbülans nedir, ne kadar tehlikeli?

Pilotlar, çeşitli teknolojik araçlar ve deneyimleri sayesinde türbülanstan kaçınabilse de hava koşullarının dinamik ve öngörülemez doğası nedeniyle, tamamen kaçınmak mümkün değil.

Geçen hafta şiddetli türbülansa giren Singapur Havayolları'na ait bir yolcu uçağındaki İngiliz vatandaşı bir kişinin ölmesi ve onlarca kişinin yaralanması, havada karşılaşılan türbülans olaylarının potansiyel tehlikelerini gösterdi. Yetkililer, 73 yaşındaki yolcunun kalp krizi geçirmiş olabileceğini belirtiyor.

Uzmanlar görgü tanıklarının ifadelerine, yaralıların sayısına ve uçağın keskin inişine bakarak, uçak içi türbülansın yolcular ve mürettebatı için önemli güvenlik tehlikeleri oluşturduğuna işaret ediyor.

Türbülansa bağlı ölümler oldukça nadir olsa da, yaralanmaların yıllar içinde arttığı göze çarpıyor. Meteoroloji ve havacılık analistleri türbülansla karşılaşma olaylarının arttığını dile getiriyor ki bu da, iklim değişikliğinin uçuş koşulları üzerindeki potansiyel etkilerine işaret ediyor.

Uçakların sarsıntılı havaya maruz kaldığı olayların çoğu pek önem arzetmiyor. Havayolu firmaları da yıllar içerisinde türbülanstan kaynaklanan kaza oranlarını azaltmak için ciddi iyileştirmeler yaptı. Ancak uzmanlar, hava yolcularına dikkatli olmalarını tavsiye ediyor ve mümkün olan her durumda emniyet kemeri takmanın önemini vurguluyor. 

Türbülans nedir?

Türbülans, 'öngörülemeyen şekilde hareket eden dengesiz hava' olarak tanımlanıyor. Birçok kişi bu durumu şiddetli fırtına ile ilişkilendirir. En tehlikeli türü, genellikle gökyüzünde görünür bir uyarı olmadan meydana gelen açık hava türbülansı olarak biliniyor. 

"Uçak içi türbülans", atmosferdeki düzensiz hava hareketlerinden kaynaklanan ve uçağın ani ve beklenmedik bir şekilde hareket etmesine neden olan bir durum diye nitelendiriliyor. Bu hareketler, dikey, yatay veya karışık yönlerde olabilir. Çeşitli nedenlerden dolayı ortaya çıkabiliyor.

"Açık hava türbülansı" ise, en sık jet akımları adı verilen yüksek irtifa hava akımlarında veya yakınlarında meydana geliyor. 

Uzmanlar bunun nedeninin, birbirine yakın iki büyük hava kütlesinin farklı hızda hareket etmesine neden olan 'rüzgar makası' olduğu kaydediyor.

Hız farkı büyükse, atmosfer bu gerilimi kaldıramıyor ve denizde görülen hareketliliğe benzer 'çalkantılara' dönüşüyor.

Bir diğer deyişle, Açık hava türbülansı (Clear Air Turbulence, CAT), açık ve bulutsuz hava koşullarında meydana geliyor.

Genellikle jet akımları (jet stream) veya 'dağ dalgaları' gibi hava akımlarının etkisiyle oluşur.

CAT, pilotlar ve meteorologlar tarafından radar veya diğer hava durumu araçlarıyla önceden tespit edilemediği için ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkabiliyor ve öngörülemediği için en tehlikelisi olarak görülüyor. 

Florida merkezli Embry-Riddle Havacılık Üniversitesi Uygulamalı Havacılık Bilimleri Bölüm Başkanı Thomas Guinn, "Jet akımının yakınında kuvvetli rüzgar kesmesi olduğunda, havanın ters dönmesine neden olabilir. Bu da havada kaotik hareketleri meydana getirir." diyor.

Türbülansa bağlı yaralanmalar ne kadar yaygın?

Dünya genelinde türbülansa bağlı yaralanmaların toplam sayısını takip etmek oldukça zor. Bazı ülkeler ulusal veriler yayınlıyor. ABD'de ulaşım güvenliğiyle ilgili kazaları araştıran Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu'nun (NTSB) verilerine göre, 2009'dan 2018'e kadar ülkedeki tüm havayolu olaylarının üçte birinden fazlasının türbülansla ilgili olduğunu ve bunların bir çoğunun da bir veya daha fazla ciddi yaralanmayla sonuçlandığını ortaya koyuyor. Bununla birlikte uçaklarda hasar olmadığı gözleniyor. 

Singapur Havayolları'nın salı günkü uçuşu sırasında yaşananlarla ilgili soruşturma devam ediyor. Şirket, Boeing 777-300ER'nin Hint Okyanusu üzerinde şiddetli türbülansa girdikten sonra yaklaşık üç dakika içinde 6 bin feet (yaklaşık 1,800 metre) alçaldığı bilgisini paylaştı. 

Londra'dan Singapur'a giden uçağın fırtınalı havada iniş yaptığı Bangkok Havaalanı ve hastaneden gelen bilgilere göre, olayda bir kişi öldü, yedi yolcu da ağır yaralandı. Diğer onlarca yolcu ve mürettebatın da orta ya da hafif yaralanmalara maruz kaldığı bildirildi.

ABD merkezli Ulusal Bilim Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Atmosferik Araştırma Merkezi'nde türbülans çalışmaları yürüten Larry Cornman, “Türbülans olaylarında, örneğin kırılan bir kemik vakasına  varan küçük yaralanmaların meydana gelmesi normal, ama ölüm hadiseleri çok çok nadir, özellikle de büyük nakliye uçakları için." diyor. 

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği'nden uçuş ve teknik operasyonlar direktörü Stuart Fox'a göre, büyük bir havayolu şirketince rapor edilen türbülansa bağlı son ölüm 1997 yılında gerçekleşti.

Fox'a göre, şimdilerde standart hale gelen güvenlik prosedürleri, yıllar içinde ciddi yaralanma vakalarının önlenmesine önemli ölçüde katkı sağladı. 

Bu prosedürler arasında hava tahminlerinin gözden geçirilmesi, pilotların türbülansla karşılaştıklarında rapor vermeleri ve uçakların sert havaya maruz kaldıklarında kabin hizmetinin askıya alınması yer alıyor.

Peki pilotlar türbülanstan kaçınabilir mi?

Pilotlar türbülanstan kaçınmak için hava durumu radar ekranı kullanmak dahil çeşitli stratejiler ve yöntemler kullanır. Bazen sadece fırtınaları görüp etrafını dolanabilirler.

Eski bir havayolu pilotu olan Doug Moss'a göre açık havada türbülans tamamen başka bir durum. "Yıkıcı olabilir, zira olaydan önceki zaman çok sakin olabiliyor ve insanlar hazırlıksız yakalanıyor." diyor. 

Pilotlar, çeşitli teknolojik araçlar ve deneyimleri sayesinde türbülanstan kaçınmak için ellerinden geleni yapsa da hava koşullarının dinamik ve öngörülemez doğası nedeniyle, her zaman tamamen kaçınmak mümkün olmayabilir. 

İklim değişikliği türbülansın artmasına neden oluyor mu?

Bazı bilim insanları türbülansla karşılaşma vakalarının arttığını belirtiyor. Bunun birkaç olası açıklaması var. Bu konuda çalışma yürüten bazı araştırmacılar, potansiyel iklim etkilerine işaret ediyor. 

Embry-Riddle Havacılık Üniversitesi'nden Guinn, bazı araştırmacıların iklim değişikliğinin jet akımını değiştirebileceğini ve rüzgar makasını artırabileceğini, bunun da sonuç olarak havadaki türbülansı artıracağını tahmin ettiğini dile getiriyor. 

İngiltere merkezli Reading Üniversitesi'nden atmosfer bilimi profesörü Paul Williams, salı günü yaptığı bir açıklamada, "iklim değişikliği nedeniyle türbülansın arttığına dair güçlü kanıtlar" olduğunu söyledi.

Profesör Williams, araştırma ekibinin kısa süre önce Kuzey Atlantik'teki şiddetli açık hava türbülansının 1979'dan bu yana yüzde 55 oranında arttığını keşfettiğini belirtti. Ekibin son tahminleri, küresel koşulların beklendiği gibi devam etmesi durumunda, jet akımlarındaki şiddetli türbülansın önümüzdeki on yıllarda iki veya üç katına çıkabileceğine işaret ediyor.

Yolcular nasıl güvende kalır?

Kısacası, emniyet kemerlerini bağlayarak.  

Türbülansı tahmin etmek zor olabilir, ancak uzmanlar havada ilk savunma hattının mümkün olduğunca emniyet kemerini bağlı tutmak olduğunu vurguluyor. 

Yolcuların uçuş boyunca emniyet kemerlerini bağlı tutmaları, kabin ekibinin talimatlarına uymaları, türbülans anında güvenliği sağlamak için en önemli önlemler arasında bulunuyor.

"Uçaklar türbülansa dayanacak şekilde inşa edilmiştir." diyen Guinn, yolcuların emniyet kemerlerini takmamalarının uçuş sırasındaki türbülanstan kaynaklanan yaralanmaların büyük bir kaynağı olduğunun altını çiziyor. Hiçbir önlem kusursuz olmasa da, emniyet kemeri takmanın bireyin ciddi yaralanmalardan kaçınma şansını büyük ölçüde artırdığını dile getiriyor ve ekliyor: 

"Emniyet kemerinizi takın. Çünkü bu, yaralanmaları önlemek için gerçekten en hızlı çözüm."

euronews

LMLM

LM