Altın fiyatı küresel belirsizlikler ve dolar üzerindeki baskıyla yıl başından beri yüzde 50'den fazla değerlendi ve 4 bin doları aştı. Altının seyrinde ABD merkez bankası Fed'in 29 Ekim'deki kararı etkili olacak.
Küresel piyasalarda altının ons fiyatı 4 bin doları geçerek rekor tazeledi. Değerli metal, yatırımcısına yıl başından bu yana yüzde 50'den fazla kazandırdı.
Amerikan merkez bankası Fed'in faiz indireceği beklentisi yatırımcıları altına yönlendiren temel unsurlar arasında yer alıyor. Fed faiz kararını 29 Ekim'deki toplantısında verecek. Ekonomistler bankanın 25 baz puan indirim açıklayacağını öngörüyor. Aralık ayında da yine bir 25 baz puanlık faiz indirimi bekleniyor.
ABD Başkanı Donald Trump uzun süredir faizleri indirmesi yönünde bankaya baskı yapıyor. Trump faiz politikasını beğenmediği Fed Başkanı Jerome Powell ve üyelerini görevden almakla da tehdit ediyor.
Fed'in faiz indirimlerini başta Avrupa ve İngiltere olmak üzere dünyadaki birçok merkez bankasının takip edebileceği yönündeki değerlendirmelerin de yatırımcıları getirisi azalması beklenen dolar ve euro'dan çıkarak altına yönlendirdiği belirtiliyor. Öte yandan Trump'ın sürekli değişen ve büyük bir belirsizlik yaratan gümrük vergisi politikası da doları baskı altında bırakıyor.
Piyasa katılımcıları ABD'de ikinci haftasına giren bütçe krizinden de endişe duyuyor. Birçok federal kurumun kapanmasına yol açan krizi aşma yönünde Demokrat ve Cumhuriyetçi partili siyasetçiler henüz ilerleme sağlayamadı. Kapanma işsizlik rakamları gibi Fed'in karar sürecinde önemli etkisi bulunan kritik ekonomik verilerin açıklanmasını da geciktiriyor. Bu durum Fed için belirsizlik yaratıyor.
Fransa ve Japonya kaynaklı belirsizlikler
Altının cazibesini dünyanın en büyük ekonomileri Fransa ve Japonya'daki siyasi çalkantılar da artırıyor.
Japonya'da Sanae Takaichi'nin bu ay ortasında başbakanlık görevine başlaması bekleniyor. Eski Başbakan Şinzo Abe'nin "Abenomics" olarak bilinen, agresif kamu harcamaları ve gevşek para politikasıyla ekonomiyi canlandırma stratejisinin savunucusu olan Takaichi, geçmişte Japonya Merkez Bankası'nın faiz artırımlarını eleştirmişti.
Ülkenin harcama eğiliminin küresel piyasalarda yatırımcıları tedirgin ettiği değerlendiriliyor. Japonya halihazırda dünyanın en büyük kamu borçlarından birine sahip ülke konumunda.
Fransa'da ise bütçede nasıl ve ne kadar tasarruf yapılacağına dair tartışmaların gölgesinde Başbakan Sebastien Lecornu görevde daha bir ayını dolduramadan istifa etti. Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da istifa ve erken seçim baskını altında.
Paris'in kamu borcu rekor seviyeye ulaşmış durumda. Fransa hâlihazırda Avrupa Birliği içinde Yunanistan ve İtalya'dan sonra gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYİH) oranla en borçlu üçüncü ülke.
Geleneksel olarak kriz ve belirsizlik dönemlerinde güvenli liman olarak görülen ve bu yıl şimdiye kadar en iyi performans gösteren varlıklardan biri olan altın geçen yıl da yüzde 27 artmıştı.
Uzmanlara göre belirsizlik ortamında merkez bankaları ve fonlar da altına yönelirken yukarı yönlü trendi kaçırmaktan korkan yatırımcıların iştahı da artışı daha da destekliyor. Ancak belirsizlikle ve doları baskılayan trendlerin yakın vadede değişmesi beklenmese de altında 4 bin seviyesinden gelebilecek kâr satışlarının aşağı yönlü hareketlere neden olabileceği uyarısı yapılıyor.
Reuters,AFP,dpa / MUK,JD
DW

















