SAĞLIK
Giriş Tarihi : 02-12-2024 12:44

Demokratik olmayan, yozlaşmış ülkelerde daha az doktor var: Araştırma

Demokratik olmayan, yozlaşmış ülkelerde daha az doktor var: Araştırma

Çalışma, daha güçlü demokrasilere ve daha düşük yolsuzluk seviyelerine sahip ülkelerin tıp alanında daha güçlü bir işgücüne sahip olma eğiliminde olduğunu gösterdi.

Yeni bir araştırmaya göre, demokrasi sadece serbest seçimler, insan hakları ve eşitlikle ilgili değil, aynı zamanda sağlık iş gücüyle de bağlantılı.

Daha sağlam kamu hizmetlerine sahip ve refah seviyesi yüksek ülkelerdeki insanların daha uzun yaşadıkları ve daha güçlü sağlık sistemlerine sahip olma eğiliminde oldukları uzun zamandır biliniyor. Ancak PLOS Global Public Health dergisinde yayınlanan ve 134 ülkeyi kapsayan çalışmaya göre, demokrasi ve yolsuzluk da kilit faktörler.

Bu yeni çalışma, yüksek düzeyde demokratik olarak kabul edilen - yani güvenilir seçimlere, sivil özgürlüklere ve işlevsel bir hükümete sahip olan - ve daha az yolsuzluğa bulaşmış olarak görülen ülkelerin aynı zamanda daha fazla doktora sahip olma eğiliminde olduğunu ortaya koydu.

Doktorların mevcudiyeti, insanların ne tür bir tıbbi bakım almayı bekleyebilecekleri konusunda ipuçları sunuyor.

Doktor yoğunluğundaki her yüzde 10'luk artışa karşılık, sağlık hizmetlerine erişim ve kalitenin yüzde 2,3 oranında arttığını gösteren başka araştırmalar da mevcut.

Çalışmaya göre demokrasi, yolsuzluk ve sağlık işgücü arasındaki bağlantı, ülkelerin ekonomilerinin büyüklüğüne oranla sağlık hizmetlerine ne kadar para harcadıklarına bakılmaksızın devam ediyor.

Çalışmanın başyazarı ve Kanada'daki Western Üniversitesi tıp fakültesinin pediatri bölümünde yardımcı doçent olan Dr. Amrit Kirpalani, "Yönetişim kalitesi - hem demokrasi hem de yolsuzluk yoluyla - sağlık işgücü kapasitesini şekillendirmede kritik bir rol oynuyor," dedi.

Avrupa'da hangi ülkeler en güçlü sağlık işgücüne sahip?

Kirpalani, Euronews Health'e yaptığı açıklamada, Avrupa'da Finlandiya, İsveç ve Avusturya'nın yüksek demokrasi puanları, düşük yolsuzluk seviyeleri ve güçlü doktor işgücü ile başı çektiğini söyledi.

Ancak bazı istisnalar da yok değil. Kirpalani, Bulgaristan ve Romanya'nın da demokratik ülkeler olmakla birlikte, sağlık işgücüne zarar verebilecek yolsuzluk sorunları olduğunu sözlerine ekledi.

Kirpalani, "Bir ülke son derece demokratik olabilir ancak yolsuzlukla mücadele edebilir ya da tam tersi olabilir," dedi.

Sonuçlar, demokrasi dünya çapında yayıldıkça sağlık sonuçlarının iyileştiğini gösteren ve giderek artan kanıtlara biraz daha nüans katıyor.

Örneğin 1960 ve 2015 yılları arasında 115 ülke üzerinde yapılan bir analiz, bir ülkede demokrasi seviyesi yükseldikçe, çocuk ve bebek ölümleri de dahil olmak üzere genel ölüm oranlarının düştüğünü ortaya koydu.

Lancet tıp dergisinde yayınlanan bir başka araştırmaya göre ise diktatörlükler altında yaşayanlarla karşılaştırıldığında, demokrasilerde yaşayanların kardiyovasküler hastalıklardan veya araba ya da diğer ulaşım araçlarının karıştığı kazalardan ölme olasılığı da daha düşük.

Otokratik bir sistemde büyümek sağlığı etkileyebilir

Cenevre Graduate Enstitüsü'nde uluslararası ekonomi profesörü olan Dominic Rohner, Euronews Sağlık'a yaptığı açıklamada, "Diktatörlüklerde ve diğer otokratik sistemlerde, iktidarın yakın çevresindeki iyi bağlantılara sahip insanlar için gerçekten iyi olanaklar mevcut olabilir ancak genel nüfus için, uzak bölgelerde, herhangi bir siyasi gücü olmayan insanlar için, kendi başlarına bırakılabilirler," dedi.

"Demokraside daha fazla hesap verebilirlik, daha az yolsuzluk ve daha iyi sağlık erişimi olur."

Yine de Rohner, bu yılın başlarında Bologna Üniversitesi'nden meslektaşlarıyla yaptığı küresel bir analizde demokraside yaşamanın sağlığa fayda sağlamak için yeterli olmadığını keşfetti. İnsanların nerede büyüdüğü de önemli.

Çalışma, yetişkinliklerinde nerede yaşadıklarına bakılmaksızın, hayatlarının ilk 20 yılını demokraside geçiren insanların, ilk 20 yılını otoriter bir rejim altında geçirenlere kıyasla 2,8 yıl daha uzun bir yaşam beklentisine sahip olduklarını ortaya koydu.

Çocuk ölüm oranının da yüzde 3,28 daha düşük olduğu tespit edildi.

Rohner, "Bir otokraside büyüyüp daha sonra demokrasiye geçseniz bile, kaybedilen yıllar geri gelmiyor ve hasar sonsuza kadar devam ediyor," dedi.

Elbette diktatörler insanların sağlığı adına güçlerinden vazgeçmeye pek hazır değiller. Ancak Rohner, dünyanın dört bir yanındaki seçmenler hangi adayları iktidara getireceklerini düşünürken kendisininki gibi bulguların önemli etkileri olduğunu vurguladı.

Görünüşe göre halkın sağlığı da oy pusulasında yer alabilir.

Rohner, seçmenlerin "istatistiksel olarak otokrasiyi seçerseniz, ortalama vatandaş için hayatın daha az iyi olacağını akıllarında tutmaları gerektiğini" söyledi. "Demokrasiye dönüş yolu zor bir yoldur."

euronews

LMLM

LM