Türkiye
Giriş Tarihi : 12-10-2023 09:17

Erdoğan: İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa öyle muamele görür

Erdoğan: İsrail devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa öyle muamele görür

Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmadıklarını dile getiren Erdoğan, savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların buna riayet etmesi gerektiğine inandıklarını belirtti

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail'in devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmaması gerektiğini söyledi.

Partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuşan Erdoğan "Ne bölgenin ne de dünyanın, bölgedeki çatışmaların ve insanlık trajedilerinin sürmesine tahammülü yoktur," ifadelerini kullandı.

Son günlerde Filistin ve İsrail topraklarında yaşanan, Golan Tepeleri'ne yayılma eğilimi gösteren gelişmeleri de takip ettiklerini aktaran Erdoğan, hem terörle mücadelede hem de bölgedeki tüm savaş ve çatışmalardaki tavırlarının açık olduğunu vurguladı.

Sivillere yönelik hiçbir eylemi, sivil yerleşimleri hedef alan hiçbir saldırıyı doğru bulmadıklarını dile getiren Erdoğan, savaşın da bir ahlakı olduğuna, tarafların buna riayet etmesi gerektiğine inandıklarını belirtti. İsrail ve Gazze'deki çatışmalarda bu ilkenin çok ağır bir şekilde ihlal edildiğinin altını çizen Erdoğan, "İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Aynı şekilde, Gazze'deki masumların hiçbir ayrım gözetilmeden sürekli bombardımana maruz bırakılarak katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz," dedi.

"Bir şehrin suyunu, elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip altyapısını çökerterek, camisinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, insanların en temel insani ihtiyaçlarına erişmesini engelleyerek, içinde sivillerin yaşadığı binaları bombalarla yerle yeksan ederek, her türlü utanç verici yöntemle yürütülen bir çatışma, savaş değil katliamdır" diyen Erdoğan "Gazze'ye yönelik orantısız ve her türlü ahlaki temelden yoksun saldırıları, dünya kamuoyu nezdinde İsrail'i hiç beklemediği ve istenmeyen bir konuma itebilir. Sivil yerleşimleri bombalamak, sivil insanları kasten öldürmek, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, üstelik bütün bunları maharet gibi sunmaya kalkmak, devlet değil ancak örgüt refleksi olabilir. İsrail, devlet gibi değil örgüt gibi davranırsa, sonunda örgüt gibi muamele görmeye başlayacağını unutmamalıdır," ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kelimeleri, kavramları, olguları eğip bükerek, insanların doğuştan gelen temel hak ve özgürlüklerine fütursuzca saldırarak, verdikleri sözleri çiğneyerek yürütülen bir siyasetin hayırlı sonuçlar doğurmasının beklenemeyeceğine işaret etti.

"Mesele, sadece oradaki mazlum ve mağdur insanların sorunu değildir. Gelinen nokta itibarıyla mesele, dünyanın tamamının, küresel yönetim ve güvenlik düzeninin, bu konuda sorumluluk ve yetki sahibi tüm kurumların haysiyet sorunudur," diyen Erdoğan "Filistin meselesinin çözümsüzlüğe mahkum edilmesinin müsebbiplerinden biri de verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmeyen uluslararası toplumdur. Birleşmiş Milletler ve diğer kuruluşlar, Filistin halkını tek başına bırakmış, ahde vefa göstermemiş, Filistinlilerin hak ve hukukunu koruyamamıştır," ifadelerini kullandı.

Bölgede etki sahibi aktörlerin sükuneti tesis etme yerine yangına adeta körükle giden kışkırtıcı tavrını esefle karşıladıklarını dile getiren Erdoğan, "Amerika, Avrupa ve diğer bölgelerdeki devletleri, taraflar arasında hakkaniyetli, adil ve insani dengelere dayalı tutumlar almaya çağırıyoruz." dedi.

İnsani yardımların kesilmesi gibi Filistin halkını topyekun cezalandırmayı amaçlayan fevri kararlardan herkesin uzak durması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Kullandıkları yöntemler ve sonuçları itibarıyla eleştirilmeye de desteklenmeye de ihtiyacı olan taraflar arasında körü körüne bir tarafın safında yer almak, sadece yaşanan krizi derinleştirmeye yarar. Bunun için Türkiye olarak biz tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an önce durmasını, taraflar arasındaki sorunların görüşmeler yoluyla çözümünü istiyoruz." ifadelerini kullandı.

Pazartesi gününden itibaren bu doğrultuda pek çok telefon görüşmesi gerçekleştirdiklerini anlatan Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Aralarında Filistin ve İsrail devlet başkanlarının da bulunduğu devlet ve hükümet başkanı seviyesinde 8 telefon görüşmemiz oldu. Sayın Abbas ve Sayın Herzog'a aklıselimle devlet aklıyla suhuletle hareket etmeleri tavsiyesinde bulunduk. Dün gece Rusya Devlet Başkanı Sayın Putin ve Birleşmiş Milletler Genel Sekteri Sayın Guterres'le de bu konuyu değerlendirdik. Çatışmaların derinleşmesinin ve yayılmasının önüne geçilmesi noktasında gereken desteği vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Bölgemizi içine girdiği bu anafordan süratle çıkarmak için, Türkiye olarak, arabuluculuk ve adaletli hakemlik dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu tavrımızı sonuna kadar muhafaza edeceğiz."

Son dönemde tüm bölge ülkeleriyle tesis ettikleri yakın diyaloğu barışın tesisi için kullanacaklarını belirten Erdoğan, "Ne Gazze'de ne İsrail'de ne Suriye'de ne Ukrayna'da artık çocuklar, siviller, masum insanlar ölmesin, daha fazla kan akmasın istiyoruz. Bu son hadiselerle birlikte 'Dünya beşten büyüktür' ifadesiyle dile getirdiğimiz tespitimizin ne kadar yerinde olduğunu bir kez daha gördük. İnşallah bundan sonra bu itirazımızı daha gür bir sedayla seslendireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

"Harem-i Şerif'in statüsüne saygı göstermeyen hiçbir adımı kabul etmeyeceğiz"

Bölgeye kalıcı huzur ve barışın ancak meşruiyeti Birleşmiş Milletler kararlarına dayanan, 1967 sınırlarında ve coğrafi bütünlüğe sahip, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız bir Filistin devletinin kurulması ve tüm dünya tarafından tanınmasıyla gelebileceğinin altını çizen Erdoğan, bunun dışında yol aramanın, bunun dışında hevesler peşinde koşmanın sadece daha fazla yıkım, daha fazla gözyaşı ve can kaybı demek olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Üç semavi dinin kutsal mekanlarını bünyesinde barındıran Kudüs'ün mahremiyetine, Mescid-i Aksa'nın içinde yer aldığı Harem-i Şerif'in statüsüne saygı göstermeyen hiçbir adımı ve tasarrufu kabul etmedik, etmeyeceğiz." dedi.

İsrail'in, bir devlet olarak varlığını sürdürebilmesi ve vatandaşlarının güvenliğini güvence altına alabilmesinin ancak bu şekilde mümkün olacağını kaydeden Erdoğan, "Aksi takdirde, geçtiğimiz cumartesi gününden beri yaşanan hadiseler son olmayacağı gibi bunu çok daha büyük trajedilerin izlemesi de kaçınılmaz hale gelir. Biz ne İsrail'in ne Filistin'in ne de bölgemizin böyle bir kısır döngüye sürüklenmesini asla arzu etmiyoruz." diye konuştu.

euronews

LMLM

LM